Translation of "Melek" in English

Melek değiliz.

- We are not angels.
- We're no angels.

- Ben melek değilim.
- Ben bir melek değilim.

- I'm no angel.
- I'm not an angel.

O bir melek!

She's an angel.

Melek oldun mu?

Have you become an angel?

Tom bir melek.

Tom is an angel.

Biz melek değiliz.

- We are not angels.
- We're not angels.

Ben melek değilim.

- I'm no angel.
- I'm not an angel.

Sami melek değildi.

Sami was no angel.

"Sen bir melek misin?" "Evet," diye cevap verdi melek.

"Are you an angel?" "Yes," the angel responded.

Bir melek gibi görünüyorsun.

You look like an angel.

O melek gibi konuşuyor.

He speaks angelically.

Tom bir melek değil.

Tom is no angel.

Angela bir melek değildir.

Angela is not an angel.

Sen bir melek misin?

Are you an angel?

Senin oğlun bir melek.

Your son is an angel.

Hiç melek gördün mü?

Have you ever seen an angel?

O, melek gibi bir kız.

She is an angel of a girl.

Uyuyan bir çocuk melek gibidir.

- A sleeping child looks like an angel.
- A sleeping child is like an angel.

Sen tıpkı bir melek gibisin.

You're just like an angel.

Bu sabah bir melek gördüm.

This morning, I saw an angel.

Bir melek gibi şarkı söylüyorsun.

You sing like an angel.

Sen de bir melek değilsin.

You aren't an angel as well.

O bir melek gibi görünüyordu.

She looked like an angel.

Düşünüyorum ki melek beni koruyor.

I think that an angel watches over me.

Tom karda bir melek yaptı.

Tom made an angel in the snow.

Mary karda bir melek yaptı.

Mary made an angel in the snow.

Neden bana bir melek diyorsun?

Why do you call me an angel?

O bir melek gibi konuşuyor.

He speaks like an angel.

Tom Mary'yi melek kanatlarıyla boyadı.

Tom painted Mary with angel wings.

Yeni filmin kahramanı bir çocuk melek.

The protagonist of the new film is a child angel.

Büyük kızım Magdalena bir melek gibidir.

My elder daughter Magdalena is like an angel.

O tam bir melek gibi görünüyor.

He looks just like an angel.

O tıpkı bir melek gibi görünüyor.

She looks just like an angel.

Tom bir melek gibi şarkı söylüyor.

Tom sings like an angel.

- Eskiyi unutup beni yeniden sevebilir misin melek?
- Eskiyi unutup beni yeniden sevebilir misin Melek?

Can you forget about the past and love me again, Melek?

- Sen bir meleksin.
- Sen melek gibi birisin.

You're an angel.

Yatakta uyuyan bir çocuk bir melek gibi görünüyor.

A boy sleeping in bed seems to be an angel.

Bebek arabasında uyuyan bebek, bir melek kadar sevimli.

The baby sleeping in the baby carriage is as cute as an angel.

Her torun bir melek değildir; bazen torunlar düşmandırlar.

Not every grandchild is an angel; sometimes grandchildren are enemies.

Yapılacak olan iş İsa'nın Vaftizi tablosunda çizilecek bir melek çocuktu

The work to be done was an angel child to be drawn in Jesus' Baptism.

Bir bıçak ağzının ucuna kaç tane dans eden melek sığabilir?

How many dancing angels can fit on the tip of a knife blade?

Bir kişi bir şeyi ödünç alırken bir melek yüzüne sahip olur fakat onu geri getirirken şeytan yüzüne sahip olur.

- Happy when borrowing, but upset when having to return it.
- A person will have the face of an angel when borrowing something, but the face of the devil when returning it.

Ben tüy kadar hafifim, bir melek kadar mutluyum, bir okul çocuğu kadar neşeliyim. Sarhoş bir adam kadar sersemim. Mutlu bir Noel herkese! Tüm dünyaya mutlu bir yılbaşı.

I am as light as a feather, I am as happy as an angel, I am as merry as a school-boy. I am as giddy as a drunken man. A merry Christmas to everybody! A happy New Year to all the world.