Translation of "Maske" in English

0.004 sec.

Examples of using "Maske" in a sentence and their english translations:

Tom maske takmıyor.

Tom isn't wearing a mask.

Bir maske taktım.

I wore a mask.

Tom maske takmıyordu.

Tom wasn't wearing a mask.

Lütfen maske takın.

Please wear a mask.

Tom bir maske takıyor.

Tom is wearing a mask.

Banka soyguncuları maske takıyorlardı.

The bank robbers were wearing masks.

O bir maske takıyordu.

He was wearing a mask.

Tom bir maske takıyordu.

Tom was wearing a mask.

Maske takmamız gerektiğini düşünüyorum.

I think we should wear masks.

Tom bir maske taktı.

Tom wore a mask.

Neden bir maske takıyorsun?

Why are you wearing a mask?

Saldırgan bir maske takıyordu.

The assailant was wearing a mask.

Sami bir maske takıyordu.

Sami was wearing a mask.

Sami bir maske taktı.

Sami wore a mask.

Bütün banka soyguncuları maske takıyorlardı.

All the bank robbers were wearing masks.

Bu partide maske takabilir miyim?

Can I wear a mask at this party?

Tom bir kartonpiyer maske yaptı.

Tom made a papier-mâché mask.

Sanat sınıfında korkunç bir maske yaptım.

I made a scary mask in art class.

Sanat sınıfında korkutucu bir maske yaptım.

- I made a scary mask in art class.
- I made a frightening mask in art class.

Şehirde dolaşmak için maske takmamız gerekecek.

We'll have to wear a mask to walk around the city.

Bir arkadaşım bunu bir maske ile yaptı.

A friend of mine made it with a mask.

Tom kimliğini gizlemek için bir maske takıyordu.

Tom was wearing a mask to conceal his identity.

Likör dükkanını soyan adam bir maske takıyordu.

The man who held up the liquor store wore a mask.

Sami gerçek doğasını saklayan bir maske takıyordu.

Sami wore a mask that hid his true nature.

İnsanlar bir hastalığa yakalanmayı önlemek için maske takar.

People wear masks to prevent getting a disease.

Dünya herkesin bir maske taktığı büyük bir balo.

The world is a grand ball in which everyone wears a mask.

Olur mu abi! Maske yapar satarız Dünya'ya yolumuzu buluruz.

Okay brother! We sell masks, we find our way to Earth.

O, hiç kimse onu tanımasın diye bir maske taktı.

He wore a mask so no one would recognize him.

New York'ta o kadar çok kirlenme var ki koşucular genellikle maske takarlar.

There is so much pollution in New York that joggers often wear masks when running.

Neden benim salatalığımı yedin seni zavallı salak? Salatalıktan maske yapmak istediğimi biliyordun!

How come you ate the cucumber, you dimwit? You knew that I wanted to make a cucumber mask!

Düşmeyen ateş, öksürük ve nefes darlığınız varsa, maske takarak bir sağlık kuruluşuna başvurun.

If you have a fever that won't go down, coughing and respiratory problems, wear a mask and visit a health care provider.

- Maskeli bir grup adam Tom'a saldırdı.
- Maske takmış bir grup adam Tom'a saldırdı.

A group of men wearing masks attacked Tom.

Tom bir maske ve bir şnorkel aldı böylece o arkadaşlarıyla birlikte şnorkelle yüzmeye gidebildi.

Tom bought a mask and a snorkel so he could go snorkeling with his friends.

Soğuk algınlığı belirtiniz varsa yaşlılarla ve kronik hastalığı olanlarla temas etmeyin ve maske takmadan dışarı çıkmayın.

If you have symptoms of the cold, don't have any contact with the elderly and the chronically ill and don't go out without wearing a mask.