Translation of "Takın" in English

0.003 sec.

Examples of using "Takın" in a sentence and their english translations:

Maskelerinizi takın.

- Put your masks on.
- Put on your masks.

Bu atkıyı takın.

Put this shawl on.

Ona kelepçe takın.

- Cuff him.
- Put handcuffs on him.

Emniyet kemerlerinizi takın.

Buckle your seat belts.

Lütfen terbiyeni takın.

Please behave yourselves.

Lütfen maske takın.

Please wear a mask.

Bütün çantalara etiketleri takın.

Attach labels to all the bags.

- Kendine gel.
- Terbiyeni takın.

Behave yourself.

Senin takın çok güzel.

Your jewelry is very beautiful.

- Kendine gel!
- Terbiyeni takın!

Behave yourselves!

Mutlu bir yüz ifadesi takın.

Put on a happy face.

Lütfen her zaman kask takın.

Please always wear a helmet.

- Araç sürerken her zaman kask takın.
- Motor ve bisiklete binerken her zaman kask takın.

Always wear a helmet when you're riding.

Bu hafıza kartını kafamın içine takın, lütfen!

Insert this memory stick into my head, please!

Bilgisayar kasanıza uygun fan ve radyatör takın.

Install properly the fans and radiator in your computer case.

Lütfen kalkış ve iniş sırasında emniyet kemerinizi takın.

Please secure your seat belt during takeoff and landing.

Edebini takın ve bir kadın gibi sus diyerek aşağılanıyor

Put on your literary and humiliate saying shh like a woman

Bir şeyin doğrusunu bilecek kadar yeterince yaşlısın. Terbiyeni takın.

You are old enough to know better. Behave yourself.