Translation of "Maria" in English

0.017 sec.

Examples of using "Maria" in a sentence and their english translations:

- Maria sarışın biridir.
- Maria sarışın olan.
- Sarışın olan Maria.

Maria is the blonde one.

Maria Boston'da.

Maria is in Boston.

Maria İspanyoldur.

Maria is Spanish.

Ofis müdürü Maria,

I had Maria, the office manager.

Maria odasında çalışıyor.

Mary is now studying in her room.

Maria oldukça tatlıdır.

Maria is rather sweet.

Maria burka giyiyor.

Maria is wearing a burqa.

Maria bugün üzgün.

Maria is sad today.

Maria kıskanç değildi.

Mary was not jealous.

Maria eti tuzladı.

Maria salted the meat.

Maria göz kamaştırıcı.

Maria is gorgeous.

Maria hiç evlenmedi.

Maria never married.

Maria yavaş yürür.

Maria walks slowly.

Maria ayakta duruyordu.

Maria was standing.

Maria çok tatlı.

Maria is very pretty.

Maria, tweetlemeyi durduramaz.

Maria can't stop tweeting.

Maria Tomas'ı sevmiyor.

Mary doesn't like Tom.

Maria gerçekten yetenekli.

Mary is genuinely talented.

Maria istemeyerek evlendi.

Maria married unwillingly.

- Maria, haberleri henüz seyretmedi.
- Maria, haberleri henüz izlemedi.

Maria hasn't watched the news yet.

- Benim adım Maria Sara.
- Benim ismim Maria Sara.

My name is Maria Sara.

- Maria, öğretmenin sorusunu cevaplıyor.
- Maria, öğretmenin sorusunu yanıtlıyor.

Maria is answering the teacher's question.

- Maria ne istediğini bilir.
- Maria ne istediğini biliyor.

Maria knows what she wants.

Maria onu niçin söyledi.

Why did Maria say that?

Maria Brezilyalı annesini aradı.

Maria called her Brasilian mother.

Maria suyu filtre etti.

Maria filtered the water.

- Mary nerede?
- Maria nerede?

- Where is Mary?
- Where's Mary?

Maria bize villasını gösterdi.

Maria showed us her villa.

Maria bize evlerini gösterdi.

Maria showed us their home.

Pablo ve Maria buradaydılar.

Pablo and María were here.

Maria ile Boston'a gittik.

We went to Boston with Mary.

Maria bana Norveççe öğretiyor.

Maria teaches me Norwegian.

Maria yüzünü elleriyle sakladı.

Maria hid her face in her hands.

Maria yüzünü elleriyle kapattı.

Maria covered her face with her hands.

Maria örgü şişlerini çıkardı.

Mary pulled out her knitting needles.

Umarım Maria yakında yazar.

- I hope Maria will write soon.
- I hope Maria writes soon.

Maria çocukları okula götürüyor.

Maria takes the children to school.

Maria yaklaşık yüz yaşındaydı.

Maria was about a hundred years old.

Tuhaf bir kızsın, Maria.

You are a strange girl, Maria.

Maria, Tom'la aynı yaştadır.

Mary is the same age as Tom.

Maria kardeşiyle sinemaya gider.

Maria goes with her sister to the movies.

Maria uykuda ölmek ister.

Mary wants to die in her sleep.

Maria ile oynayabilir miyim?

May I play with Maria?

Tomas ve Maria tehlikedeler.

Tom and Mary are in danger.

Maria doktor, değil mi?

Mary is a doctor, isn't she?

- Maria kıyafete çok para harcıyor.
- Maria kıyafetlere çok para harcıyor.

Maria spends a lot of money on clothes.

Marco ve Maria hangi kentten geliyorlar? Maria ve Marco, Roma'dan geliyorlar.

From which city are Marco and Maria? Maria and Marco are from Rome.

Maria kıyafete çok para harcıyor.

Maria is spending a lot of money on clothes.

Nicholas ve Maria birbirlerini seviyorlar.

Nicholas and Maria love each other.

Maria ve Tom birlikte mutlular.

Maria and Tom are happy together.

Maria, Dostoyevski'nin bütün eserlerini okuyor.

María is reading all of Dostoevsky's works.

Tom ve Maria evlenmek istiyor.

- Tom and Mary are planning to get married.
- Tom and Mary want to get married.
- Tom and Mary are going to get married.

Maria yedinci kattan aşağıya indi.

Maria came down from the seventh floor.

Maria 14 yaşında hamile kaldı.

- Mary became pregnant at the age of 14.
- Mary got pregnant at age fourteen.
- Maria got pregnant at the age of 14.

O, Maria ile hiç tanışmadı.

She has never met Maria.

Maria köpeğine Rex adını verdi.

Maria named her dog Rex.

Maria, Tom'u yemek yemeye zorladı.

Maria forced Tom to eat.

Marie, Mary ve Maria arkadaşlar.

Marie, Mary and Maria are friends.

Maria bir sandaletle hamamböceğini öldürdü.

Maria killed the cockroach with a sandal.

Maria olağanüstü bir mayonez yapar.

Maria makes an outstanding mayonnaise.

Maria okula genellikle bisikletle gider.

Maria usually goes to school on bike.

Tom ve Maria Fransızca konuşmadı.

Tom and Maria did not speak French.

Maria sokakta satılan yiyecekleri yemiyor.

Maria doesn't eat food that's sold on the street.

Maria Tom'un kanalına abone oldu.

Mary subscribed to Tom's channel.

Tom, Maria ile arkadaşlığını bitirdi.

Tom ended his friendship with Maria.

Maria ailesi ile konuşurken resmidir.

Maria is formal when she talks with her parents.

Maria bana bir mektup yazdı.

Maria wrote me a letter.

Maria kırmızı bir bluz giyiyordu.

Mary wore a pink blouse.

Maria okuyacağı hicbirşey olmadığını söyledi.

Mary said she didn't have anything to read.

Maria her zaman bilgelik sözleri fısıldıyor.

Maria always whispers words of wisdom.

Maria kendi kendine, "çok şanslıyım" dedi.

Maria said to herself, "I am very lucky".

Maria orta direk bir çevrede yaşıyor.

Maria lives in a middle class neighborhood.

Maria pencereye gitti ve perdeleri açtı.

Maria went to the window and opened the curtains.

Maria Callas'ın güzel bir sesi var.

Maria Callas has a beautiful voice.

Maria kendi kendine "gerçekten şanslıyım" dedi.

Maria said to herself, "I'm really lucky."

Maria yetim bir çocuğu evlat edindi.

Maria adopted an orphan child.

Maria muhtemelen Almanya'nın en yetenekli sanatçısı.

Maria is probably Germany's most talented artist.

Maria arabası bozulduğu için metroya bindi.

Maria took the metro, since her car broke down.

Maria Tomas'a müzeyi ziyaret edeceğini söyledi.

Mary told Tom to visit the museum.

Maria Callas ünlü bir opera şarkıcısıydı.

Maria Callas was a famous opera singer.

João ve Maria geçen hafta ayrıldı.

- John and Mary broke up last week.
- João and Maria broke up last week.

Maria sanki bir aptalmış gibi davranır.

Maria acts as if she were a fool.

Tom ve Maria birlikte asansör bekledi.

Tom and Maria waited for the lift together.

Maria kendini uyku haplarıyla öldürmeye çalıştı.

Maria tried to kill herself with sleeping pills.

Maria onu bekledi ama o gelmedi.

Maria waited for him but he didn't come.

Maria matematikte ona yardım etmemi istedi.

Maria asked me to help her with her math.

Maria bir kadın şeklindeki bir şeytandı.

Maria was a devil in the shape of a woman.

Maria kahvaltıda her zaman süt içer.

Maria always drinks milk at breakfast.

Maria bana "hasta mısın?" diye sordu.

Mary said to me, "are you ill?"

Maria Callas meşhur bir opera sanatçısıdır.

Maria Callas is a famous opera singer.

Maria okula kadar çocuklara eşlik etmektedir.

Maria accompanies the children to school.

Maria çok kibar, sıradan bir kız.

- Maria is a very polite and simple girl.
- Maria is a very polite, simple girl.

Maria birçok küçük kalbi buzdolabına yapıştırdı.

Maria glued many small hearts to the fridge.