Translation of "Kuzeydeki" in English

O, kuzeydeki en iyi ailelerin birinden gelmiştir.

He sprang from one of the best families in the north.

Kuzeydeki birçok kişi köleliğin yanlış olduğunu düşünüyordu.

Many in the North felt slavery was wrong.

Tabi ki de, kuzeydeki komşularıyla kıyaslandığında, Güney Kore serbestiyet cenneti.

Of course, compared with their neighbours to the north, South Korea is a free paradise,

Hükümet, İtalya nüfusunun çeyreğini barındıran kuzeydeki Lombardiya bölgesini ve diğer 14 vilayeti etkili biçimde tecrit edecek yeni kararnameyi onayladı.

The government approved a new decree which effectively locks down the region of Lombardy in the north and 14 other provinces, covering one quarter of the Italian population.