Translation of "Konuşmakla" in English

Tom hakkında konuşmakla ilgilenmiyorum.

I'm not interested in talking about Tom.

Mary Tom'un konuşmakla ilgilendiği kızlardan biri.

Mary is one of the girls that Tom is interested in talking to.

İngilizce konuşmakla beraber Fransızca da konuşabilir.

He can speak French in addition to English.

Spor hakkında konuşmakla hiç ilgilenmiyor gibi görünüyorsun.

You never seem to be interested in talking about sports.

Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz.

Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.

Bir dili iyi konuşmakla akıcı konuşmak arasında büyük bir fark vardır.

There is a big difference in being able to speak a language well, and being able to speak a language fluently.