Translation of "Keskindir" in English

Bebeklerin dişleri keskindir.

- Baby teeth are sharp.
- Milk teeth are sharp.

Bıçağın ucu keskindir.

The tip of the knife is sharp.

Bir aslanın dişleri keskindir.

A lion's teeth are sharp.

- Bıçağım keskin.
- Bıçağım keskindir.

My knife is sharp.

Bu kutup sonunda keskindir.

This pole is sharp at the end.

Bıçak ağzının ucu keskindir.

The tip of the knife blade is sharp.

Dil, kılıçtan daha keskindir.

The tongue is sharper than the sword.

Dikkatli ol. O bıçak keskindir.

Be careful. That knife is sharp.

Bu bıçağın ağzı keskindir ve iyi keser.

The edge of this knife is sharp and cuts well.

Kör bir insanın işitme duyusu genellikle çok keskindir.

A blind person's hearing is often very acute.

Bir köpeğin koku alma duygusu, bir insanınkinden çok daha keskindir.

A dog's sense of smell is much keener than a human's.

Benim dilim çok keskindir. Herhangi bir gürültü yapmayın. Lütfen pencereyi kapatmayın.

My tongue is very sharp. Don't make any noise. Don't close the window, please.