Translation of "Karşılaşma" in English

0.003 sec.

Examples of using "Karşılaşma" in a sentence and their english translations:

Karşılaşma riskini göze alamıyorlar.

with a potentially more advanced and hostile neighbor.

Onunla karşılaşma yoksa üzülürsün.

Don't cross him or you'll regret it.

Yağmur yağsa bile karşılaşma yapılır.

The game will be held even if it rains.

Tom'la karşılaşma fırsatın olacağını sanmıyorum.

I don't think you're going to have the chance to meet Tom.

Atletik karşılaşma yağmur dolayısıyla ertelenmişti.

The athletic meet was postponed due to rain.

Her gün onunla karşılaşma fırsatın olmaz.

It's not every day you get an opportunity to meet him.

O eski kocasıyla karşılaşma korkusu yüzünden toplantıya katılmadı.

She didn't attend the meeting for fear of meeting her ex-husband.

Ama o kadar güzel bir buluşma ve karşılaşma oldu ki

but it was such a nice meeting and encounter

Ama merak etmeyin bu türlerle zaten karşılaşma ihtimalimiz çok düşük

but don't worry, we're very unlikely to encounter these species anyway

Giotto 10 Temmuz, 1992'de Kuyruklu yıldız Grigg-Skjellerup'la yakın bir karşılaşma yaptı.

Giotto made a close encounter with Comet Grigg-Skjellerup on July 10, 1992.