Translation of "Atletik" in English

Atletik misin?

Are you athletic?

Tom atletik.

Tom is athletic.

Atletik toplantı ertelenecek.

The athletic meeting will be put off.

Tom çok atletik.

Tom is very athletic.

Çok atletik değilim.

I'm not very athletic.

O oldukça atletik.

He is quite athletic.

Tom atletik değil.

Tom isn't athletic.

Tom oldukça atletik.

Tom is quite athletic.

Ben atletik değilim.

I'm not athletic.

Gösteri sanatını, atletik yetileri,

the showmanship, the athletic skill,

Tom çok atletik değil.

Tom isn't very athletic.

O çok atletik değil.

She's not very athletic.

Gençken çok atletik değildim.

I wasn't very athletic when I was young.

Tom'un atletik olduğunu düşünüyorum.

- I think Tom is athletic.
- I think that Tom is athletic.

Tom adaleli ve atletik.

Tom is muscular and athletic.

Ali atletik bir oyuncu.

Ali is an athletic player.

Tom uzun boylu ve atletik.

Tom is tall and athletic.

Yarın atletik yarışmaya katılmamız gerekiyor.

We are supposed to take part in the athletic meet tomorrow.

Atletik karşılaşma yağmur dolayısıyla ertelenmişti.

The athletic meet was postponed due to rain.

Tom çok atletik bir adamdır.

Tom is a very athletic guy.

Tom'un çok atletik olmadığını biliyordum.

- I knew Tom wasn't very athletic.
- I knew that Tom wasn't very athletic.

Tom, Mary'nin atletik olduğunu söyledi.

Tom said that Mary was athletic.

Atletik yarışma gelecek haftaya kadar ertelendi.

The athletic meet was put off until next week.

Yağmur halinde atletik toplantı iptal edilecektir.

In case of rain, the athletic meeting will be called off.

Tom hem akademik ve atletik olarak üstündür.

Tom excels both academically and athletically.

Tom'un sırım gibi, atletik bir vücudu vardır.

Tom has a wiry, athletic physique.

Tom Mary'nin her zaman atletik olduğunu söyledi.

- Tom said Mary has always been athletic.
- Tom said that Mary has always been athletic.

Ordu yakışıklı, atletik adamın yüzlerce kopyasını klonlamaya karar verdi.

The army decided to clone hundreds of copies of the handsome, athletic man.

Uzun zaman önce, Yunanlılar sık ​​sık büyük atletik olaylar düzenlerdi.

Long ago, the Greeks would frequently hold great athletic events.

Ve insanlar gündelik yaşamları veya atletik amaçlar için bunları aldıkça...

and as more people have bought clothes for athletics and leisure, companies have been

Dilbilimciler hem atletik hem de eğitimlidir ve bu sadece onların dilleridir.

Linguists are both athletic and educated, and that's just their tongues.