Translation of "Karısından" in English

0.006 sec.

Examples of using "Karısından" in a sentence and their english translations:

O, karısından korkuyordu.

He was afraid of his wife.

Karısından ayrılmak istiyor.

He wants to separate from his wife.

Sami karısından ayrıldı.

Sami split with his wife.

İşi onu karısından ayırıyor.

His work separates him from his wife.

Tom endişelerini karısından sakladı.

Tom hid his worries from his wife.

Sami dırdırcı karısından bıkmış.

Sami is tired of his nagging wife.

Tom'un karısından ayrılacağını sanmıyorum.

- I don't think Tom would leave his wife.
- I don't think that Tom would leave his wife.

- Karısından üç inç daha uzun.
- Karısından sekiz santim daha uzun.

He is three inches taller than his wife is.

Bay Smith karısından yoksun bırakıldı.

Mr Smith was bereaved of his wife.

Hatta o, karısından daha yaşlıdır.

He is even older than his wife.

Birisi Tom'un karısından ayrıldığını söyledi.

Someone told me Tom left his wife.

Tom geçen ay karısından boşandı.

Tom divorced his wife last month.

Sami geçenlerde ikinci karısından boşandı.

Sami has recently divorced his second wife.

Tom karısından üç inç daha uzundur.

Tom is three inches taller than his wife is.

Tom parayı eski karısından gizlemek istedi.

Tom wanted to hide the money from his ex-wife.

Adamın, karısından daha fazla ekmeği var.

The man has more bread than his wife.

Tom karısından ve çocuklarından ayrılmayı istemiyordu.

Tom didn't like being separated from his wife and children.

Tom karısından üç yaş daha büyük.

Tom is three years older than his wife.

Tom Mary'ye ilk karısından bahsetti mi?

Has Tom told Mary about his first wife?

Tom karısından daha iyi yemek yapabiliyor.

- Tom can cook better than his wife.
- Tom is able to cook better than his wife.

Tom üç karısından daha uzun yaşadı.

Tom has outlived three wives.

Tom karısından her zaman şikayet ediyor.

Tom is always complaining about his wife.

Bir erkeğin karısından bir şeyler gizlemesi yanlıştır.

It is wrong for a man to conceal things from his wife.

Mimar, evliliğinin ikinci yılından sonra karısından ayrıldı.

The architect left his wife after two years.

- O, endişelerini karısından sakladı.
- Endişelerini eşinden sakladı.

He hid his worries from his wife.

Fadıl karısından ayrıldı ve Leyla ile evlendi.

Fadil left his wife and married Layla.

O size Mısır'daki karısından ve çocuklarından bahsetti mi?

Did he tell you about his wife and children in Egypt?

Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı.

He was bored with his wife, an excellent woman he didn't deserve.

Sami karısından ayrı olarak, gittikçe daha fazla zaman geçirdi.

Sami spent more and more time apart from his wife.

Sadece Tom'dan değil aynı zamanda karısından da ödünç para aldım.

I borrowed money not only from Tom, but from his wife, too.

Dan elması zengin bir iş adamının karısından çaldığını iddia etti.

Dan claimed he stole the diamond from a rich businessman's wife.

Sadece Tom'dan değil fakat aynı zamanda karısından da ödünç para aldım.

I not only borrowed money from Tom, but also from his wife.

- Tom geçen yıl ikinci karısından boşandı.
- Tom geçen yıl ikinci karısını boşadı.

Tom divorced his second wife last year.