Translation of "Kadınsın" in English

0.058 sec.

Examples of using "Kadınsın" in a sentence and their english translations:

- Sen bir kadınsın.
- Sen kadınsın.

- You're a woman.
- You are a woman.

- Tam aradığım kadınsın.
- Benim için ideal kadınsın.

You're the perfect woman for me.

Sen bir kadınsın.

- You're a woman.
- You are a woman.

Güçlü bir kadınsın!

You're a powerful woman!

Sen sevdiğim kadınsın.

You're the woman I love.

Harika bir kadınsın.

- You're an amazing woman.
- You are a fabulous woman.

Olağanüstü bir kadınsın.

You're an extraordinary woman.

- Sen hasta bir kadınsın.
- Sabırlı bir kadınsın sen.

You are a patient woman.

Sen artık bir kadınsın.

You're a woman now.

Sen çılgın bir kadınsın.

- You are crazy.
- You're insane.
- You're crazy.
- You're a crazy woman.

Sen nazik bir kadınsın.

You're a kind woman.

Sen cesur bir kadınsın.

You're a brave woman.

Çok güzel bir kadınsın.

You're a very lovely woman.

Sen güzel bir kadınsın.

- You're a beautiful woman.
- You are a beautiful woman.

Sen harika bir kadınsın.

You're a wonderful woman.

Tanıdığım en güzel kadınsın.

You're the most beautiful woman I know.

Sen böyle güzel bir kadınsın.

You're such a beautiful woman.

Sen güzel bir genç kadınsın.

You're a beautiful young woman.

Sen cimri yaşlı bir kadınsın.

You're a mean old woman.

Sen çok çekici bir kadınsın.

You're a very attractive woman.

Sen eğlenceli bir genç kadınsın.

You're a funny young lady.

Sen artık yetişkin bir kadınsın.

You're a grown woman now.

Sen çok güzel bir kadınsın.

You're a very beautiful woman.

Sen çok ilginç bir kadınsın.

You're a very interesting woman.

Sen çok şanslı bir kadınsın.

- You are a very lucky woman.
- You're a very lucky woman.

Sen tüm dünyada en güzel kadınsın.

You're the most beautiful woman in the whole world.

Son derece güzel, genç bir kadınsın.

You're an extremely beautiful young woman.

Sen tüm dünyadaki en önemli kadınsın.

You're the most important woman in the whole world.

Şimdiye kadar gerçekten sevdiğim ilk kadınsın.

You're the first woman I've ever really loved.

Sen gerçekten buradaki en güzel kadınsın.

You really are the most gorgeous woman here.

Sen bir erkek değil, bir kadınsın.

You're a woman, not a man.

Çok şanslı bir kadınsın, değil mi?

You're a very lucky woman, aren't you?

Sen şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadınsın.

- You are the most beautiful woman I have ever seen.
- You're the prettiest woman I've ever seen.

Sanırım sen bütün dünyada en güzel kadınsın.

I think you're the most beautiful woman in the whole wide world.

Sen bir kadınsın ve ben bir erkeğim.

You are a woman and I am a man.

Sen şimdiye kadar gerçekten sevdiğim tek kadınsın.

You're the only woman I've ever really loved.

- Sen dünyadaki en güzel kadınsın.
- Siz dünyadaki en güzel kadınsınız.

You're the most beautiful woman in the world.

"Sen çok çekici bir kadınsın." "Ve sen çok çekici bir adamsın."

"You're a very attractive woman." "And you're a very attractive man."