Translation of "Sevdiğim" in English

Bunlar sevdiğim şeyler.

These are the things that I like.

Sen sevdiğim kadınsın.

You're the woman I love.

Bu sevdiğim parça.

That's the part I like.

Sevdiğim şeyi yaptım.

I did what I liked.

Almanya sevdiğim ülkedir.

Germany is the country I like.

- Titanic en sevdiğim film.
- En sevdiğim film Titanik.

Titanic is my favorite movie.

- Bu benim en sevdiğim konu.
- Bu en sevdiğim ders.

- This is my favourite subject.
- This is my favorite subject.

Televizyondaki sevdiğim güreşçiler olurdum.

pretending to be my favorite wrestlers from TV.

Futbol en sevdiğim oyundur.

Football is my favorite game.

Bu en sevdiğim ders.

- This is my favourite subject.
- This is my favorite subject.

Sevdiğim şarkılardan biridir bu.

- That's one of my favourite songs.
- That's one of my favorite songs.

Matematik en sevdiğim ders.

Mathematics is my favorite subject.

Sonbahar en sevdiğim mevsimdir.

- Autumn is my favorite season.
- Fall is my favorite season.
- Autumn is my favourite season.

Kış, en sevdiğim mevsimdir.

Winter is the season I like best.

En sevdiğim mevsim sonbahardır.

- My favorite season is Fall.
- My favourite season is autumn.

O, sevdiğim ilk kadındı.

She was the first woman I loved.

Kobé, en sevdiğim şehirdir.

- Kobe is the city which I like best.
- Kobe is the city I like most.

Bu onu sevdiğim içindir.

It's because I love him.

Guinness en sevdiğim biradır.

Guinness is my favorite beer.

En sevdiğim diziyi kaçırdım.

I missed my favourite series.

En sevdiğim spor beyzboldur.

Baseball is my favorite sport.

Sevdiğim her şey yıkıldı.

Everything I loved has been destroyed.

O en sevdiğim kısım.

That's my favorite part.

En sevdiğim renk kırmızı.

- My favorite color is red.
- My favourite colour is red.

Yaz en sevdiğim mevsimdir.

Summer is the season I like best.

Sevdiğim çocuk beni sevmiyor.

The boy I love doesn't love me.

Senin hakkında sevdiğim budur.

That's what I love about you.

Sevdiğim bir şarkı yok.

I don't have a favorite song.

Fransızca benim sevdiğim ders.

French is my favorite subject.

Güller en sevdiğim çiçeklerdir.

Roses are my favorite flowers.

En sevdiğim kent Tahran'dır.

Tehran is my favourite town.

Kış en sevdiğim mevsimdir.

- Winter is my favorite season.
- Winter is my favourite season.

Bu seni sevdiğim içindir.

It's because I love you.

En sevdiğim renk turuncu.

- My favorite color is orange.
- My favourite colour is orange.

Sen sevdiğim tek kişisin.

You are the only one I love.

En sevdiğim bileziğimi kırdım.

I have broken my favourite bracelet.

Thalia en sevdiğim şarkıcı.

Thalia's my favorite singer.

En sevdiğim renk mavidir.

My favorite color is blue.

Lale en sevdiğim çiçektir.

Tulips are my favorite kind of flower.

Tom benim sevdiğim kişi.

Tom is my favorite.

Benim en sevdiğim bu.

My favorite is this one.

En sevdiğim konu biyoloji.

My favorite subject is biology.

En sevdiğim renk mavi.

- My favourite colour is blue.
- My favorite color is blue.

En sevdiğim ders matematiktir.

Math is my favorite subject.

En sevdiğim balık somondur.

My favorite fish is salmon.

Sevdiğim hakkında konuşmak istiyorum.

I want to talk about my loved one.

Yapmayı sevdiğim şeyi yapıyorum.

I'm doing what I love to do.

En sevdiğim spor futboldur.

- My favorite sport is soccer.
- My favourite sport is football.

Tom sevdiğim insan türüdür.

Tom is the kind of man I like.

En sevdiğim renk kahverengidir.

My favorite color is brown.

Sen benim sevdiğim kişisin.

You're the one I love.

Alabalık en sevdiğim balık.

Trout is my favorite fish.

En sevdiğim restoran yandı.

My favorite restaurant burned down.

Sevdiğim kadını aldatmak istemiyorum.

I don't want to deceive the woman I love.

En sevdiğim elbiseyi giydim.

I wore my favorite dress.

Kediler en sevdiğim hayvanlardır.

Cats are my favorite animal.

En sevdiğim mevsim yazdır.

My favorite season is summer.

En sevdiğim ay Ekim.

My favorite month is October.

En sevdiğim şehir Boston.

My favorite city is Boston.

En sevdiğim yiyecek pizzadır.

My favorite food is pizza.

Sami sevdiğim bir kişidir.

Sami is a person I love.

Bunu sevdiğim için yapıyorum.

I do that because I like to.

En sevdiğim spor futbol.

My favorite sport is football.

En sevdiğim mevsim bahardır.

- My favorite season is spring.
- My favourite season is spring.

İşte en sevdiğim yer.

- This is my favorite place.
- This is my favourite place.
- Here's my favourite place.

Bu en sevdiğim yemek.

This is my favorite meal.

Titanic en sevdiğim film.

Titanic is my favorite movie.

- Futbol - benim en sevdiğim spor.
- Futbol benim en sevdiğim spordur.

Football is my favorite sport.

- Bu benim en sevdiğim söz.
- O benim en sevdiğim deyiş.

That's my favorite saying.

- Cumartesi haftanın en sevdiğim günüdür.
- Haftanın en sevdiğim günü cumartesi.

Saturday is my favorite day of the week.

En sevdiğim şeydi o çünkü.

Because it was my favorite thing.

En sevdiğim şeylerden biri. Tamam.

One of my favorite things. Okay.

Yapmayı en sevdiğim şey buydu.

That's what I most loved to do.

Yeşil, benim en sevdiğim renktir.

- Green is my favorite color.
- Green is my favourite colour.

Bu benim en sevdiğim film.

That's my favorite movie.

İngilizce en sevdiğim ders oldu.

- English has become my favorite subject.
- English has become my favourite subject.

Onu sevdiğim için onunla evlenmedim.

I didn't marry her because I loved her.

En çok sevdiğim bölüm bu.

That's the part I liked best.

Pizza benim en sevdiğim yiyecek.

Pizza is my favorite food.

Tenis benim en sevdiğim spordur.

- Tennis is my favorite sport.
- Tennis is my favourite sport.

Bu benim en sevdiğim şarkı.

It's my favorite song.

Cebir benim en sevdiğim konudur.

Algebra is my favorite subject.

Ninja Kaplumbağalar en sevdiğim oyundur.

Ninja Turtles is my favorite game.

Yüz, benim en sevdiğim sayıdır.

One hundred is my favorite number.

Benim en sevdiğim spor kayaktır.

My favorite sport is skiing.

Fizik benim en sevdiğim konudur.

Physics is my favorite subject.

Benim en sevdiğim balık sazandır.

My favorite fish is carp.

Futbol benim en sevdiğim oyun.

Soccer is my favorite game.

En sevdiğim şarkı Hungry Spider'dır.

My favorite song is Hungry Spider.

En sevdiğim müzik aleti flüttür.

My favorite music instrument is the flute.

Balık avlamak en sevdiğim hobimdir.

Fishing is my favorite hobby.

Sevdiğim bir işim olmasını istiyorum.

I want to have a job that I love.