Translation of "Kaçtığını" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kaçtığını" in a sentence and their english translations:

Onun kaçtığını gördüm.

- I saw him run away.
- I saw him running away.

Polis suçlunun kaçtığını gördü.

The police caught sight of the criminal running away.

Tom'un neyden kaçtığını düşünüyorsun.

What do you think Tom was running away from?

Hepimiz Tom'un kaçtığını düşündük.

We all thought that Tom had escaped.

Birinin kaçtığını gördün mü?

Did you see anyone run away?

Tom, Mary'nin kaçtığını düşünüyordu..

- Tom thought that Mary had run away.
- Tom thought Mary had run away.

Tom bize kaçtığını söyledi.

Tom told us he escaped.

Polis, Leyla'nın kaçtığını düşündü.

The police thought Layla had run away.

Tom'un Mary'den kaçtığını gördüm.

I saw Tom running away from Mary.

Sami nasıl kaçtığını açıkladı.

Sami explained how he got away.

Onun nereye kaçtığını kimse bilmiyor.

Nobody knows where he has escaped to.

Tom'un nasıl kaçtığını biliyor musun?

Do you know how Tom escaped?

O, nasıl kaçtığını açıklamak durumunda kaldı.

He gave an account of how he had escaped.

Hâlâ Tom'un nasıl kaçtığını bulmaya çalışıyoruz.

We're still trying to figure out how Tom escaped.

Çocuğun çitin üzerinden atladığını ve kaçtığını gördü.

He saw the boy jump over the fence and run away.

Çocuğun çitin üzerinden atladığını ve kaçtığını gördüm.

I saw the boy jump over the fence and run away.

Fritz sık sık okuldan kaçtığını itiraf ediyor.

Fritz admits he often plays truant.

Polis hâlâ Tom'un nasıl kaçtığını anlamaya çalışıyor.

The police are still trying to figure out how Tom escaped.

- Sami, Leyla'nın suç mahallinden kaçtığını gördü.
- Sami, Leyla'yı suç mahallinden kaçarken gördü.

Sami saw Layla fleeing from the scene.

Gazete, bir aslanın hayvanat bahçesinden kaçtığını ve artık şehrin herhangi bir yerinde olabileceğini söyledi.

The newspaper said that a lion escaped from the zoo, and that it could now be in any part of the city.