Translation of "Büyüktür" in Italian

0.015 sec.

Examples of using "Büyüktür" in a sentence and their italian translations:

Market büyüktür.

Il mercato è grande.

Tanrı büyüktür.

Dio è grande.

Allah büyüktür!

Allah è grande!

Tom büyüktür.

- Tom è grande.
- Tom è grosso.

Ev büyüktür.

La casa è grande.

Rusya büyüktür.

La Russia è grande.

Allah büyüktür.

Dio è grande.

- Abim benden büyüktür.
- Erkek kardeşim benden büyüktür.

Mio fratello è più vecchio di me.

Onların sayısı büyüktür.

Il loro numero è grande.

Rusya Plüton'dan büyüktür.

La Russia è più grande di Plutone.

Bizim mağazamız büyüktür.

Il nostro negozio è grande.

Allah en büyüktür.

Allah è grande!

Tokyo Yokohama'dan büyüktür.

Tokyo è più grande di Yokohama.

Allah en büyüktür!

Allah è il più grande!

Bizim bahçemiz büyüktür.

Il nostro cortile è grande.

">" den büyüktür demektir.

">" significa maggiore di.

Bu balık büyüktür.

Questo pesce è grande.

Yeni bina çok büyüktür.

Il nuovo edificio è enorme.

Babamın odası çok büyüktür.

La stanza di mio padre è molto grande.

Şapkam Jim'inkinden daha büyüktür.

Il mio cappello è più grande di quello di Jim.

Çin, Japonya'dan daha büyüktür.

La Cina è più grande del Giappone.

O, ne kadar büyüktür?

- Quanto è grande?
- Lui quanto è grande?

Güneş aydan daha büyüktür.

Il sole è più grande della luna.

Osaka, Kyoto'dan daha büyüktür..

Osaka è più grande di Kyoto.

Bu ceket daha büyüktür.

Questo cappotto è più grande.

Pekin, Roma'dan daha büyüktür.

Pechino è più grande di Roma.

- Allah en büyüktür.
- Allahuekber.

Allah è il più grande.

Okulumuz onlarınkinden daha büyüktür.

La nostra scuola è più grande della loro.

O Tom'dan daha büyüktür.

È più grande di Tom.

Portakallar mandalinalardan daha büyüktür.

Le arance sono più grandi dei mandarini.

Bazı sayılar çok büyüktür.

Alcuni numeri sono molto grandi.

Kanada, Japonya'dan daha büyüktür.

Il Canada è più grande del Giappone.

Tokyo Roma'dan daha büyüktür.

Tokyo è più grande di Roma.

TV'nin toplum üzerindeki etkisi büyüktür.

L'influenza della TV sulla società è grande.

Çin'in nüfusu Hindistan'ınkinden daha büyüktür.

La popolazione della Cina è maggiore di quella dell'India.

Güneş aydan çok daha büyüktür.

Il sole è molto più grande della luna.

- Evim büyüktür.
- Benim evim büyük.

La mia casa è grande.

Osaka'nın nüfusu Kyoto'nunkinden daha büyüktür.

La popolazione di Osaka è maggiore di quella di Kyoto.

- Allah büyüktür!
- Allahuekber!
- Tanrı uludur!

Allah è grande!

Çin Japonya'dan çok daha büyüktür.

La Cina è molto più grande del Giappone.

İtalya'da reform ihtiyacı çok büyüktür.

Il bisogno di riforme in Italia è enorme.

Bu yer büyüktür, değil mi?

Questo posto è grande, vero?

Japonya'nın nüfusu Kanada'nınkinden daha büyüktür.

- La popolazione del Giappone è più grande di quella del Canada.
- La popolazione del Giappone è maggiore di quella del Canada.

Şu kutu bundan daha büyüktür.

Quella scatola è più grande di questa.

Çin'in nüfusu Japonya'dan daha büyüktür.

La popolazione della Cina è maggiore di quella del Giappone.

Minnesota'da sivrisinekler leylek kadar büyüktür.

Le zanzare in Minnesota sono grosse come delle cicogne.

Japonya'nın nüfusu Britanya'nınkinden daha büyüktür.

La popolazione del Giappone è maggiore di quella della Gran Bretagna.

Bir ayı benden daha büyüktür.

Un orso è più grande di me.

Ortalama erkek benden daha büyüktür.

L'uomo medio è più grande di me.

Ortalama kadın benden daha büyüktür.

La donna media è più grande di me.

Güneş, Jüpiter'den çok daha büyüktür.

Il sole è molto più grande di Giove.

Tokyo'nun nüfusu Osaka'nınkinden daha büyüktür.

La popolazione di Tokyo è più numerosa di quella di Osaka.

Asya Avustralya'dan çok daha büyüktür.

L'Asia è molto più grande dell'Australia.

Bu hayvan öbüründen daha büyüktür.

Questo animale è più grande di quello.

Toplum üzerinde bilimin etkisi büyüktür.

L'impatto della scienza sulla società è grande.

Güneş dünyadan çok daha büyüktür.

Il sole è molto più grande della terra.

O, benden iki yaş büyüktür.

Ha 2 anni più di me.

Tom muhtemelen Mary'den daha büyüktür.

È probabile che Tom sia più anziano di Mary.

Japonya'nın nüfusu Avustralya'dan çok daha büyüktür.

La popolazione del Giappone è molto maggiore di quella dell'Australia.

O, senden on yaş daha büyüktür.

Ha dieci anni più di te.

O, benden altı yaş daha büyüktür.

- Ha sei anni in più di me.
- Lei ha sei anni in più di me.

O, benden iki yaş daha büyüktür.

Ha due anni più di me.

O bütün diğer oğlanlardan daha büyüktür.

- È più grande di tutti gli altri ragazzi.
- Lui è più grande di tutti gli altri ragazzi.

- Tom'un telefonu kocaman.
- Tom'un telefonu büyüktür.

Il telefono di Tom è enorme.

Işık hızı sesten çok daha büyüktür.

La velocità della luce è molto maggiore di quella del suono.

- Allah büyüktür!
- Allah yücedir!
- Allah uludur!

Allah è grande!

- O köpek büyük.
- O köpek büyüktür.

Quel cane è grande.

George benden beş yaş daha büyüktür.

George ha cinque anni in più di me.

Bu kedi şu kedi kadar büyüktür.

Questo gatto è grande come quello.

Bu araba o araba kadar büyüktür.

- Questa macchina è grande come quella macchina.
- Quest'auto è grande come quell'auto.
- Quest'automobile è grande come quell'automobile.

Bu araba o arabadan daha büyüktür.

Questa macchina è più grande di quella.

O, ondan üç yıl daha büyüktür.

Lui ha tre anni più di lei.

O benden üç yaş daha büyüktür.

- Ha tre anni in più di me.
- Lui ha tre anni in più di me.

O, ondan iki yaş daha büyüktür.

- È due anni più grande di lui.
- Lei è due anni più grande di lui.
- Ha due anni in più di lui.
- Lei ha due anni in più di lui.

Afrika filleri, Asya fillerinden daha büyüktür.

Gli elefanti africani sono più grandi degli elefanti asiatici.

Tom Mary'den üç yaş daha büyüktür.

Tom ha tre anni in più di Mary.

Çin, Japonya'dan yirmi kat daha büyüktür.

La Cina è venti volte più grande del Giappone.

Bir hindi, bir piliçten biraz daha büyüktür.

Un tacchino è un po' più grande di un pollo.

Atlar köpeklerden büyüktür ama kediler köpeklerden küçüktür.

Il cavallo è più grande del cane, ma il gatto è meno grande del cane.

- Zarar çok geniş çaplıdır.
- Hasar çok büyüktür.

- Il danno è troppo esteso.
- Il danno è troppo ampio.

Hangisi daha büyüktür, Tokyo mu yoksa Kobe mi?

- Qual è la più grande, Tokyo o Kobe?
- Qual è la più grande, Tokyo oppure Kobe?

Hangisi daha büyüktür, Japonya mı yoksa İngiltere mi?

Quale è più grande, Giappone o Inghilterra?

- Tom göründüğünden daha yaşlıdır.
- Tom göründüğünden daha büyüktür.

- Tom è più vecchio di quanto non sembri.
- Tom è più anziano di quanto non sembri.

Senin şehrin nüfusu benim kasabanınkinin yaklaşık beş katı kadar büyüktür.

- La popolazione della tua città è circa cinque volte maggiore di quella della mia.
- La popolazione della sua città è circa cinque volte maggiore di quella della mia.
- La popolazione della vostra città è circa cinque volte maggiore di quella della mia.

Erkek kardeşim benden iki yaş büyüktür, ama üç santim kısadır.

Mio fratello ha due anni più di me, ma è più basso di tre centimetri.

Japonya'nın nüfusu İngiltere ve Fransa'nın bir araya getirdiği nüfustan daha büyüktür.

La popolazione del Giappone è maggiore di quelle di Regno Unito e Francia messe insieme.

- George benden beş yaş büyük.
- George benden beş yaş daha büyüktür.

- George è cinque anni più vecchio di me.
- George è più grande di me di cinque anni.

Bir buzdağının su altındaki parçası su üstündeki parçasından çok daha büyüktür.

La parte sommersa di un iceberg è molto più grande della parte visibile.

Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.

Questo parco è abbastanza grande; ha molti alberi e molti fiori.

Ortalama bir Amerikan yaşam alanı Japonya'daki yaşam alanının iki katı kadar büyüktür.

Lo spazio abitativo medio americano è il triplo di quello in Giappone.