Translation of "Ayrılacak" in English

0.005 sec.

Examples of using "Ayrılacak" in a sentence and their english translations:

Tom ayrılacak.

Tom is going to leave.

Boston'dan ayrılacak mısın?

Are you going to leave Boston?

Ondan ayrılacak mısın?

Are you going to leave him?

Tom yarın ayrılacak.

Tom is going to leave tomorrow.

Tom erken ayrılacak.

Tom will leave early.

O, yarın uçakla ayrılacak.

He'll leave by plane tomorrow.

O, yarın buradan ayrılacak.

He will leave here tomorrow.

Nisanda o, Japonya'dan ayrılacak.

He will leave Japan in April.

Tom yarın kasabadan ayrılacak.

Tom is leaving town tomorrow.

O yakında hastaneden ayrılacak.

She will leave the hospital soon.

Tom ayrılacak son kişiydi.

Tom was the last person to leave.

Tom, Mary ile ayrılacak.

Tom will break up with Mary.

Tom yarın buradan ayrılacak.

- Tom will leave here tomorrow.
- Tom is going to leave here tomorrow.
- Tom will be leaving here tomorrow.

Tom ile ayrılacak mısın?

Are you going to break up with Tom?

Tom ne zaman ayrılacak?

- When is Tom going to leave?
- When will Tom leave?

Tom gelecek yaz ayrılacak.

Tom is going to leave next summer.

Tom muhtemelen yakında ayrılacak.

Tom is likely to leave soon.

Tom yarın sabah ayrılacak.

Tom will leave tomorrow morning.

Tom pazartesi günü ayrılacak.

Tom is going to quit on Monday.

Tom bu gece ayrılacak.

Tom is going to leave tonight.

Tom muhtemelen yakında ayrılacak

Tom will probably leave soon.

Tom yarın Boston'dan ayrılacak.

Tom will leave Boston tomorrow.

Tom muhtemelen yarın ayrılacak.

Tom is likely to leave tomorrow.

Biletler başvuru sırasına göre ayrılacak.

Tickets will be allotted in order of application.

Otobüs, beş dakika içinde ayrılacak.

The bus leaves in five minutes.

Geri dönmemek üzere buradan ayrılacak.

He will leave here for good.

Bazı insanlar ayrılacak ve sorunları.

Some people will leave and cause problems.

Sonraki tren ne zaman ayrılacak?

- What time does the next train leave?
- At what time does the next train leave?

Tom yıl sonunda şirketten ayrılacak.

Tom will leave the company at the end of the year.

İlk tren ne zaman ayrılacak?

What time does the first train leave?

O yarın öğleden sonra ayrılacak.

He is going to leave tomorrow afternoon.

Tom bir saat içinde ayrılacak.

Tom will leave in an hour.

Tom yarından sonraki gün ayrılacak.

- Tom is going to leave the day after tomorrow.
- Tom will be leaving the day after tomorrow.

Belki Tom yarın sabah ayrılacak.

Maybe Tom will leave tomorrow morning.

Tom muhtemelen önümüzdeki hafta ayrılacak.

Tom will probably leave next week.

Tom bugün erken ayrılacak mı?

Is Tom going to leave today?

Tom birkaç gün içinde ayrılacak.

Tom is going to leave in a few days.

Sanırım Tom muhtemelen yarın ayrılacak.

- I think Tom is likely to leave tomorrow.
- I think Tom will likely leave tomorrow.
- I think that Tom is likely to leave tomorrow.
- I think that Tom will likely leave tomorrow.

Tom otuz dakika içinde ayrılacak.

Tom is going to leave in thirty minutes.

Tom yarın sabah erken ayrılacak.

Tom will leave early tomorrow morning.

Tom önümüzdeki ay Boston'dan ayrılacak.

- Tom will be leaving Boston next month.
- Tom will leave Boston next month.

Tom bu öğleden sonra ayrılacak.

Tom will leave this afternoon.

Tom muhtemelen önümüzdeki pazartesi günü ayrılacak.

Tom is likely to leave next Monday.

- Gidecek son kişiydim.
- Ayrılacak son kişiydim.

I was the last person to leave.

Bu yavrular bir haftaya kalmadan annelerinden ayrılacak.

Within a week, these cubs will have separated from their mother.

Haziran ayında Tokyo'dan ayrılacak ve Kansai'ye gidecek.

He will leave Tokyo and come to Kansai in June.

- O onunla ayrılacak.
- O onunla ilişkiyi bitirecek.

He will break up with her.

Tom planlanladığından bir gün daha erken ayrılacak.

Tom is going to leave a day earlier than he'd planned to.

- Tom, Mary'den ayrılacak.
- Tom, Mary'yi terk edecek.

Tom is going to leave Mary.

Havaalanı için bir sonraki tren 2. platformdan ayrılacak.

The next train for the airport will depart from platform two.

Tom bu öğleden sonra saat 2.30'da ayrılacak.

Tom will be leaving at 2:30 this afternoon.

- Buradan ayrılacak olmanız çok kötü.
- Ne yazık, buradan ayrılıyorsunuz.

- I'm sorry you're leaving us.
- It's too bad that you are leaving here.

- Tom, Mary ile olan ilişkisini bitirecek.
- Tom, Mary'den ayrılacak.

- Tom is going to break up with Mary.
- Tom is going to leave Mary.

- Yarın sabah şehri terk ediyor.
- Yarın sabah kentten ayrılacak.

- He is leaving the city tomorrow morning.
- She is leaving the town tomorrow morning.

- Gerçekten Tom'la ayrılacak mısın?
- Gerçekten Tom ile ilişkiyi bitirecek misin?

Are you really going to break up with Tom?

- Sonraki tren ne zaman ayrılacak?
- Bir sonraki tren saat kaçta kalkacak?

- When does the next train leave?
- What time does the next train leave?
- At what time does the next train leave?

- Tekrar şişmanlarsam benimle ayrılacak mısın?
- Eğer şişmanlarsam benimle ilişkiyi bitirecek misin?

Are you going to break up with me if I get fat again?

Ayrılacak son kişi soluk yüzlü,düz siyah saçlı, uzun bir adamdı.

The last to leave was a tall man, with a pale face and smooth, black hair.