Translation of "Içkisine" in English

0.005 sec.

Examples of using "Içkisine" in a sentence and their english translations:

Tom içkisine uzandı.

Tom reached for his drink.

Tom, Mary'nin içkisine zehir koydu.

Tom put poison in Mary's drink.

Onun onun içkisine alkol kattığını gördüm.

I saw her spike his drink.

Tom barda oturdu, sadece içkisine bakıyordu.

Tom sat at the bar, just staring at his drink.

Tom Mary'nin içkisine bir şey koydu.

Tom slipped something in Mary's drink.

Tom'un Mary'nin içkisine alkol kattığını gördüm.

I saw Tom spike Mary's drink.

Biri onun içkisine bir şey koydu.

Someone put something in her drink.

Tom Mary'nin içkisine uyuşturucu ilaç kattı.

Tom drugged Mary's drink.

Sami zehirli kapsülleri Leyla'nın içkisine boşalttı.

Sami emptied the poisonous capsules into Layla's drink.

Tom Mary'nin içkisine bir şey koymakla suçlandı.

Tom was accused of putting something in Mary's drink.

Tom içkisine bir şey koyduğu için Mary'yi suçladı.

Tom accused Mary of putting something in his drink.