Translation of "Haklar" in English

0.009 sec.

Examples of using "Haklar" in a sentence and their english translations:

Eşit Haklar Tasarısı destekçisiydim.

I was supportive of the Equal Rights Amendment.

Sosyal haklar konusunda da öncü oldu.

companies and became a pioneer in social Rights.

ABD'de din özgürlüğü Haklar Bildirisinin teminatlarından biridir.

In the U.S., freedom of religion is one of the guarantees of the Bill of Rights.

Afrikalı Amerikalılar sivil haklar için gösteri yaptılar.

African Americans demonstrated for civil rights.

Dayanışma ve eşit haklar kamu politikasının temel taşını oluşturur

Make solidarity and equal rights the cornerstone of public policy.

İnsanlar doğarlar ve haklar bakımından özgür ve eşit kalırlar.

Men are born and remain free and equal in rights.

Cumhuriyet dönemiyle başlayan batı medeniyeti kadınlara çok büyük haklar tanımıştır

Western civilization, which started with the Republican period, gave women great rights.

O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.

He believed that blacks could win their fight for equal rights without violence.

Amerika Birleşik Devletlerinde sivil haklar için mücadele 1954 yılında başladı, hükümetin herkese okul açılmak zorunda olduğunu söylediğinde.

The fight for civil rights in the United States started in 1954, when the government said school had to be open to everyone.

Bununla birlikte, Çin'de, onlar "insan hakları" için bir kelime kullanmıyor fakat bunun yerine onu "temel haklar" olarak ifade ediyorlar.

However, in China, they don't use a word for "human rights," but instead express it as "fundamental rights".

Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.

All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.