Translation of "Oluşturur" in English

Atomlar molekülleri oluşturur.

Atoms form molecules.

Askılar kişiliğimi oluşturur.

Suspenders make my personality.

Kemikler bir iskelet oluşturur.

The bones form a skeleton.

Okul güvenli bir alan oluşturur.

School creates a place of safety.

Gökkuşağı gökyüzünde bir kavis oluşturur.

The rainbow forms an arc in the sky.

Bin yıl bir millenium oluşturur.

A thousand years make up a millennium.

Son parça tüm pastayı oluşturur.

The final piece makes up the whole pie.

Pek çok yıldız galaksiyi oluşturur.

Many stars are forming within the galaxy.

Karalar ve sular Dünya'nın yüzeyini oluşturur.

Land and water make up the earth's surface.

- Dil vicdan oluşturur.
- Dil bilinç yaratır.

Language creates conscience.

Bu şeyler dengeli bir öğün oluşturur.

These things constitute a balanced meal.

Sekiz tane hobbit bir hobbyte oluşturur.

Eight hobbits form one hobbyte.

Hidrojen ve oksijen birleşerek suyu oluşturur.

Hydrogen and oxygen combine to form water.

Bu, kendini ifade etmek için gerekçe oluşturur.

That creates the rationale for speaking up.

Bu nehir, iki il arasındaki sınırı oluşturur.

This river forms the boundary between the two prefectures.

Bu onların atık ürünü olan diğer kayaları oluşturur.

that make as their waste product other rocks.

- Altı profesör komiteyi oluşturur.
- Komite altı profesörden oluşur.

Six professors constitute the committee.

İşgücü sıkıntısı bizim için büyük bir sorun oluşturur.

The shortage of manpower poses a big problem for us.

Golf topunun etrafında koruyucu bir türbülans tabakası oluşturur.

creates a protective layer of turbulence around the golf ball.

Meriç Nehri, Türkiye ile Yunanistan arasında bir sınır oluşturur.

The river Maritsa constitutes a border between Turkey and Greece.

Dayanışma ve eşit haklar kamu politikasının temel taşını oluşturur

Make solidarity and equal rights the cornerstone of public policy.

Bu da izotop özelliğinde olan özdeş Dünya ve Ay'ı oluşturur.

creating our isotopically identical Earth and Moon.

Okyanuslar, göller ve nehirlerden buharlaşma, havadaki suyun% 90'ını oluşturur.

Evaporation from oceans, lakes, and rivers creates 90% of the water in air.

Ve insanları birbirine daha da yaklaştıran olumlu ortak deneyimler oluşturur.

and creates positive shared experiences that bring people closer together.

- Müzik benim bir parçamı oluşturur.
- Müzik benim bir parçamı oluşturuyor.

Music constitutes a part of me.

- Bu bölge bir vadide yer alır.
- Bu bölge bir havza oluşturur.

This district forms a basin.

- Kaç tane kimyasal element, suyu oluşturur?
- Su kaç tane kimyasal elementten oluşur?

Of how many chemical elements is water composed?

İnsan zihnini ve insan davranışlarını inceleyen psikoloji gözlem ve deneylerle bilgi oluşturur.

Psychology, which studies the human mind and human behavior, builds knowledge by observation and experiments.

Ekvatorun her iki tarafında hakim rüzgarlar zıt yönlerde eser. Sınırın kuzeye ve güneye kayması muson rüzgarlarını oluşturur.

On either side of the Equator the prevailing winds blow in opposite directions. Shifting of the boundary north and south creates the monsoon.