Translation of "Hırsızın" in English

Polis hırsızın peşindeydi.

The policeman was after the thief.

Hırsızın takibi başladı.

The thief's pursuit began.

Hırsızın kim olduğunu biliyorum.

I know who the thief is.

Hırsızın kaçmasına izin vermeyin!

Don't let the thief run away!

Hırsızın eli ve ayağı bağlandı.

The thief was bound hand and foot.

Bir hırsızın, komşumun evine girdiğini duydun mu?

Have you heard that a burglar broke into my neighbor's house?

Bana hırsızın kısa bir açıklamasını verebilir misin?

Can you give me a brief description of the thief?

Polis hırsızın bir bodrum penceresinden girdiğini düşünüyor.

The police think the burglar entered through a basement window.

Bir hırsızın yöntemini sadece bir hırsız bilir.

Only a thief knows the ways of a thief.

Polis hırsızın peşinden "Dur!" diye bağırarak koştu.

The policeman ran after the thief, shouting "Stop!"

Polis, hırsızın kilitli bir pencereden içeri girdiğinden şüphe ediyor.

- The police suspect that the burglar got in through an unlocked window.
- The police suspect the burglar got in through an unlocked window.