Translation of "Gitmemizi" in English

Tom gitmemizi isterdi.

Tom would want us to go.

Tom gitmemizi istemiyor.

Tom doesn't want us to leave.

Hemen gitmemizi söyledi.

He told us to depart at once.

Eve gitmemizi öneriyorum.

I suggest we go home.

Nereye gitmemizi istiyorsun?

Where do you want us to go?

Derhal gitmemizi öneririm.

I suggest we leave immediately.

Gitmemizi ister misin?

Would you like us to leave?

Nereye gitmemizi önerirdin?

Where would you suggest we go?

Nereye gitmemizi öneriyorsun?

Where do you suggest we go?

Tiyatroya gitmemizi önerdi.

She suggested that we go to the theater.

Gitmemizi istiyor musun?

Do you want us to leave?

Tom gitmemizi istedi.

Tom has asked us to leave.

- Tom polise gitmemizi istiyor.
- Tom bizim polise gitmemizi istiyor.

Tom wants us to go to the police.

Kötü hava gitmemizi engelledi.

The bad weather prevented us from leaving.

O yüzmeye gitmemizi önerdi.

He suggested that we go for a swim.

Balık tutmaya gitmemizi önerdim.

I suggested that we go fishing.

Tom polise gitmemizi istemiyor.

Tom doesn't want us to go to the police.

Tom, kiliseye gitmemizi istiyor.

Tom wants us to go to church.

O, sinemaya gitmemizi önerdi.

She suggested going to the cinema to us.

O yoldan gitmemizi öneririm.

I'd suggest we don't go down that road.

Şimdi gitmemizi öneriyorum, Tom.

I suggest that we leave now, Tom.

Eve taksiyle gitmemizi öneriyorum.

I suggest we go home by cab.

Onlar olmadan gitmemizi öneririm.

I suggest we go without them.

Tom yüzmeye gitmemizi önerdi.

Tom suggested that we go for a swim.

Okula gitmemizi istiyor musun?

Do you want us to go to school?

Tom derhal gitmemizi istedi.

- Tom demanded that we leave at once.
- Tom demanded we leave at once.

Tom nereye gitmemizi önerdi?

Where did Tom suggest we go?

Seninle gitmemizi istemiyor musun?

Don't you want us to go with you?

Tom onunla gitmemizi istiyor.

Tom wants us to go with him.

Tom, sinemaya gitmemizi önerdi.

Tom suggested that we go to the movies.

Tom parka gitmemizi önerd.

Tom suggested that we go to the park.

- Birlikte oyuna gitmemizi ister misin?
- Birlikte maça gitmemizi ister misin?

Would you like us to go to the game together?

Babam kamp yapmaya gitmemizi önerdi.

My father suggested that we should go camping.

Kötü hava dışarı gitmemizi engelledi.

Bad weather kept us from going out.

Onlar sadece oraya gitmemizi istemiyorlar.

They just don't want us going in there.

Tom, birlikte gitmemizi istiyor musun?

Tom, do you want us to go with you?

Seninle gitmemizi istemediğinden emin misin?

Are you sure you don't want us to go with you?

Seninle Boston'a gitmemizi istiyor musun?

Do you want us to go to Boston with you?

Şimdi eve gitmemizi mi önerirsin?

Are you suggesting we go home now?

Tom bir filme gitmemizi önerdi.

Tom suggested we go to a movie.

Babam bizim kampa gitmemizi önerdi.

My father suggested that we go camping.

Tom hayvanat bahçesine gitmemizi önerdi.

Tom suggested that we go to the zoo.

Polis memuru gitmemizi tavsiye etti.

The police officer advised us to leave.

Gitmemizi söyledikleri yere gitmek zorundaydık.

We had to go where they told us to go.

Tom erken gitmemizi öneren kişiydi.

Tom was the one who suggested that we leave early.

O, bana plaja gitmemizi önerdi.

He suggested to me that we go to the beach.

Tom şehir merkezine gitmemizi önerdi.

Tom suggested that we go downtown.

Tom, Mary'yle birlikte gitmemizi istedi.

Tom asked us to go with Mary.

Seninle Boston'a gitmemizi istemiyor musun?

Don't you want us to go to Boston with you?

Tom Mary ile gitmemizi istiyor.

Tom wants us to go with Mary.

Kötü hava bizim gitmemizi engelledi.

The bad weather kept us from leaving.

Şiddetli bir kar okula gitmemizi engelledi.

A heavy snow kept us from going to school.

Gardiyanlar bizi görmeden önce gitmemizi öneriyorum.

I suggest we leave before the guards see us.

Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.

The heavy rain prevented us from going fishing.

Tom'un kendisiyle yüzmeye gitmemizi istediğini biliyorum.

- I know Tom wants us to go swimming with him.
- I know that Tom wants us to go swimming with him.

Tom yarın balığa gitmemizi teklif etti.

- Tom suggested we go fishing tomorrow.
- Tom suggested that we go fishing tomorrow.

Babam bu öğleden sonra sinemaya gitmemizi önerdi.

My father suggested that we go to the movies this afternoon.

Tom, başlangıçta planladığımızdan daha erken gitmemizi önerdi.

Tom suggested that we should leave earlier than we'd originally planned.

Ona eve geldikten sonra sinemaya gitmemizi önerdim.

I suggested to her that we go to the movies after he came home.

Park Caddesi'ndeki yeni Çin restoranına gitmemizi öneriyorum.

I suggest that we go to that new Chinese restaurant on Park Street.

Tom'a oraya ne zaman gitmemizi istediğini sor.

Ask Tom what time he wants us to get there.

Tom John'u ziyaret etmek için Boston'a gitmemizi istiyor.

Tom wants us to go to Boston to visit John.

Yarın yerine bu gece sinemaya gitmemizi ister misin?

Suppose we go to the movies tonight instead of tomorrow?

Terapistimiz kampa birlikte gitmemizi ve çocukları evde bırakmamızı önerdi.

Our therapist suggested we go camping together and leave the kids at home.

Tom Park Caddesindeki yeni bir Çin restorana gitmemizi önerdi.

Tom suggested that we go to that new Chinese restaurant on Park Street.

Tom Mary ve benim eve kendi başımıza gitmemizi söyledi.

Tom told Mary and me to go home by ourselves.

Tom pazartesi günü bizden iki kişinin kendisiyle Boston'a gitmemizi istiyor.

Tom wants two of us to go to Boston with him on Monday.

Buraya gelmek yerine Tom'un gitmemizi istediği yere gitmemiz gerektiğini düşünüyor musun?

- Do you think we should've gone to where Tom wanted us to go instead of coming here?
- Do you think we should have gone to where Tom wanted us to go instead of coming here?

Tom'un yanına gitmemizi ve ona partiye hazırlanması için yardım etmemizi öneriyorum.

I suggest we go over to Tom's and help him get ready for the party.

- Tom yarın hepimizin sahile gitmemiz gerektiğini önerdi.
- Tom yarın hep birlikte sahile gitmemizi önerdi.

Tom suggested that we should all go to the beach tomorrow.