Translation of "Getirerek" in English

0.007 sec.

Examples of using "Getirerek" in a sentence and their english translations:

Bir araya getirerek yazılar yazabileceğimi anlıyorum.

the ideas of people who have thought about it so far.

Ormanları mümkün olduğunca eski haline getirerek,

putting back forests whenever possible,

İnekler sadece geviş getirerek saatler harcar.

Cows spend hours just chewing their cud.

Tom, kahvaltısını yatağa getirerek Mary'yi şaşırttı.

Tom surprised Mary by bringing her breakfast in bed.

- Birisi mekanı altını üstüne getirerek aramış.
- Birisi mekanı soymuş.

Someone has ransacked the place.