Translation of "Olduğunca" in English

0.023 sec.

Examples of using "Olduğunca" in a sentence and their english translations:

Mümkün olduğunca eğlenin.

Have as much fun as possible.

Mümkün olduğunca hızlı yürüyün.

Walk as fast as possible.

Mümkün olduğunca erken başlamalısın.

You should start as early as possible.

Mümkün olduğunca erken başlamalıydın.

You should start as early as you can.

Mümkün olduğunca çabuk gel.

Come as fast as you can.

Mümkün olduğunca ondan kaçındı.

She avoided him whenever possible.

Mümkün olduğunca çabuk ol.

Be as quick as you can.

Mümkün olduğunca hızlı koş.

Run as fast as possible.

Mümkün olduğunca hızlı git.

Go as fast as possible.

Mümkün olduğunca az yedim.

I ate as little as possible.

Mümkün olduğunca özel ol.

Be as specific as possible.

Mümkün olduğunca çabuk gidelim.

Let's leave as quickly as possible.

Mümkün olduğunca sık geleceğim.

I'll come as often as possible.

Mümkün olduğunca çok çalışıyoruz.

We're working as hard as possible.

Lütfen mümkün olduğunca açık konuşun.

Please speak as clearly as you can.

Mümkün olduğunca yavaş konuşabilir misiniz?

Could you speak as slowly as possible?

Mümkün olduğunca sık sözlüğe bakın.

Refer to the dictionary as often as possible.

Mümkün olduğunca açık konuşun lütfen.

Please speak as clearly as possible.

Mümkün olduğunca çok para kazandı.

He earned as much money as possible.

O, mümkün olduğunca çabuk kaçtı.

He ran away as soon as possible.

Lütfen mümkün olduğunca yavaş konuşun.

Please speak as slowly as possible.

Mümkün olduğunca çok kitap okumalısınız.

You should read as many books as possible.

Mümkün olduğunca uzun süre bekledim.

I've waited as long as possible.

Tom mümkün olduğunca rahatına baktı.

Tom made himself as comfortable as possible.

Mümkün olduğunca buraya sık gelirim.

I come here as often as I can.

Bunu mümkün olduğunca çabuk yapalım.

Let's do this as quickly as possible.

Mümkün olduğunca kısa sürede gel.

Come as soon as possible.

Mümkün olduğunca sessiz olmaya çalışın.

Try to be as quiet as possible.

Kanunen mümkün olduğunca hızlı sürdüm.

I drove as fast as I legally could.

Mümkün olduğunca az kitap okurum.

I read as few books as possible.

Bunu mümkün olduğunca hızlı yap.

Do that as fast as possible.

Mümkün olduğunca Tom'dan kaçınmaya çalışıyorum.

I try to avoid Tom as much as possible.

Tom mümkün olduğunca sıkı çalışıyordu.

Tom was working as hard as possible.

Tom mümkün olduğunca çok çalışıyor.

Tom is working as hard as possible.

Salatalıkları mümkün olduğunca ince doğra.

Slice the cucumbers as thinly as possible.

Amaçları Fiona'yı mümkün olduğunca normalleştirmek değildi,

Their goal wasn't to make Fiona as normal as possible;

Ormanları mümkün olduğunca eski haline getirerek,

putting back forests whenever possible,

Odamı mümkün olduğunca temiz tutmak istiyorum.

I want to keep my room as neat as possible.

Mümkün olduğunca kısa sürede buraya geleceğim.

I'll come here as soon as possible.

Mümkün olduğunca kısa sürede onu yaptır.

Get it done as soon as possible.

Lütfen mümkün olduğunca çabuk eve gel.

Please come home as quickly as possible.

Mümkün olduğunca çok Fransızca eğitimi aldı.

She studied French as hard as possible.

Mümkün olduğunca çabuk ona ihtiyacım var.

I need it ASAP.

Ona mümkün olduğunca çabuk ihtiyacım var.

I need it as quickly as possible.

Onu mümkün olduğunca kısa sürede yap.

Do it as soon as possible.

Tom'a mümkün olduğunca çok yardım etmeliyiz.

We need to help Tom as much as we can.

Gerçeği mümkün olduğunca açık şekilde açıkla.

Explain the fact as clearly as possible.

Mümkün olduğunca ondan uzak durmaya çalıştım.

I tried to avoid him as much as possible.

Ben mümkün olduğunca çabuk orada olacağım.

I will be there as soon as I can.

Tom'a söyle, mümkün olduğunca hızlı çalışıyorum.

- Tell Tom I'm working as fast as I can.
- Tell Tom that I'm working as fast as I can.

Kral kasabanın mümkün olduğunca sağlamlaştırılmasını emretti.

The king ordered that the town should be fortified as well as possible.

Mümkün olduğunca uzun süre burada kalacağım.

I'll stay here as long as I can.

Tom buraya mümkün olduğunca çabuk geliyor.

Tom is coming back here as quick as he can.

Mümkün olduğunca yaşlılara karşı nazik olmalıyız.

We must be as kind to old people as possible.

Üç adam mümkün olduğunca uzun savaştı.

The three men fought as long as possible.

O, mümkün olduğunca ona yakın durdu.

She stood as close to him as she could.

Oraya mümkün olduğunca çabuk ulaşmaya çalışacağız.

We'll try to get there as soon as possible.

Buradan mümkün olduğunca çabuk çıkmak istiyorum.

- I want to get out here as soon as I can.
- I want to get out of here as fast as possible.

Hâlâ oraya mümkün olduğunca sık gidiyorum.

I still go there as often as possible.

Onu hâlâ mümkün olduğunca sık yapıyorum.

I still do that as often as possible.

Mümkün olduğunca çok geri dönüşüm yapıyorum.

I recycle as much as possible.

- Mümkün olduğunca kısa sürede onunla temasa geçeceğim.
- Mümkün olduğunca kısa sürede onunla temas edeceğim.

I will get in touch with him as soon as possible.

Yönetti, ancak mümkün olduğunca sert önlemlerden kaçındı.

at Seville, though avoiding harsh measures where possible.

Mümkün olduğunca çok sayıda İngilizce kelime ezberlemelisin.

You should memorize as many English words as possible.

Lütfen mümkün olduğunca kısa sürede bana yaz.

- Please write to me as soon as possible.
- Please write to me as soon as possible!

Lütfen mümkün olduğunca kısa sürede geri gel.

Please come back as soon as possible.

Lütfen bunu mümkün olduğunca çok kişiye iletin.

Please forward this to as many people as possible.

Mümkün olduğunca hızlı koş ve elimi bırakma.

Run as fast as you can and don't let go of my hand.

O mümkün olduğunca çok para biriktirmeye çalışıyor.

She is trying to save as much money as she can.

Mümkün olduğunca uzun süre giysilerimi korumayı seviyorum.

I like to keep my clothes for as long as possible.

Mümkün olduğunca çok soruya cevap vermeye çalış.

Try to answer as many questions as possible.

Mümkün olduğunca uzun süre burada kalmak istiyorum.

- I'd like to stay here for as long as possible.
- I'd like to stay here as long as possible.

Bana Tom hakkında mümkün olduğunca çok söyle.

Tell me as much as you can about Tom.

Bu şeyleri mümkün olduğunca çabuk yaptırmak istiyorum.

I want to get these things done as quickly as possible.

Ben mümkün olduğunca agresif olmaya çalışmak istiyorum.

I want to try to be as aggressive as possible.

Ben mümkün olduğunca çok kişiyle konuşmak istiyorum.

I want to talk to as many people as possible.

Mümkün olduğunca çabuk bir cevabı takdir ederim.

I'd appreciate an answer as soon as possible.

Tom mümkün olduğunca az vergi ödemek istiyor.

Tom wants to pay as little taxes as possible.

Umarım ölümlerin sayıları mümkün olduğunca düşük olacaktır.

I hope the number of fatalities will be as low as possible.

Mümkün olduğunca çabuk bunları bitirip kurtulmak istiyorum.

I just want to get this thing over with as quickly as possible.

Bu sefer kızı mümkün olduğunca dikkatli bir şekilde

and the daughter, as tactfully as possible,

- Elimizden geldiğince hızlı çalışıyoruz.
- Mümkün olduğunca seri çalışıyoruz.

We're working as fast as we can.

Tom Mary'ye mümkün olduğunca erken ayrılmasını tavsiye etti.

Tom advised Mary to leave as soon as possible.

Lütfen mümkün olduğunca en kısa sürede cevap ver.

Please reply as soon as possible.

Londra'ya geldiğinde lütfen beni mümkün olduğunca çabuk ara.

Please call me as soon as possible when you arrive in London.

Ben mümkün olduğunca düşük bir profil tutmaya çalışıyorum.

I try to keep as low a profile as possible.

Mümkün olduğunca çok çalışarak kayıp zamanı telafi edeceğim.

I will make up for the lost time by studying as hard as I can.

Tom ve Mary bunu mümkün olduğunca sıklıkla yapıyorlar.

Tom and Mary do that together as often as they can.

Mümkün olduğunca çok sayıda işçiyi bir araya getirmek önemlidir.

It's important to unite as many workers as possible.

Mümkün olduğunca uzun bir süre senin için çalışmak isterim.

I'd like to work for you as long as possible.

Sen mümkün olduğunca kısa sürede buradan çıksan iyi olur.

You'd better get yourself out of here as quickly as possible.

Mümkün olduğunca uzun süre bunu yapmaya devam etmek istiyorum.

I want to keep doing this for as long as possible.

- Ben uslu durdum.
- Mümkün olduğunca doğru ve iyi davrandım.

I was on my best behavior.

Tom ve Mary birlikte mümkün olduğunca sık seyahat ettiler.

Tom and Mary traveled together as often as they could.