Translation of "İnekler" in English

0.009 sec.

Examples of using "İnekler" in a sentence and their english translations:

İnekler çiftlikte.

The cows are on the farm.

İnekler tehlikede.

The cows are in danger.

İnekler otla yaşar.

Cows live on grass.

İnekler ot yiyorlar.

- The cows are eating grass.
- Cows eat grass.

İnekler ot yer.

Cows eat grass.

İnekler çayırda otluyorlar.

- Cows are eating grass in the meadow.
- Cows are grazing in the meadow.

İnekler süt verirler.

Cows give milk.

İnekler padoktan kaçtılar.

The cows escaped from the paddock.

İnekler süt verir.

Cows supply milk.

İnekler merada otlandı.

The cows grazed in the pasture.

İnekler mutlu görünüyor.

The cows seem happy.

- İnekler Hindistan'da neden kutsaldır?
- Neden Hindistan'da inekler kutsaldır?

Why are cows sacred in India?

İnekler bize süt sağlar.

Cows provide us with milk.

İnekler Hindular için kutsaldır.

Cows are sacred to Hindus.

İnekler bize süt verir.

Cows give us milk.

Hindistan'da inekler kutsal hayvanlardır.

- In India, the cow is a sacred animal.
- In India, cows are sacred animals.
- Cows are sacred animals in India.

Bu inekler bunalmış görünüyor.

These cows look bored.

İnekler neden geviş getirirler?

Why do cows ruminate?

İnekler ot yemeyi sever.

Cows like to eat grass.

İnekler çayırda ot yiyorlar.

- Cows are eating grass in the meadow.
- Cows are grazing in the meadow.

İnekler huzur içinde otluyor.

The cows graze peacefully.

İnekler kocaman ve uysal görünüyordu.

The cows looked big and docile.

İnekler, Hindular için kutsal hayvanlardır.

Cows are sacred animals to Hindus.

Bazen inekler, koyoteler tarafından öldürülür.

Sometimes cows are killed by coyotes.

İnekler Hindular için kutsal hayvanlardır.

Cows are, for Hindus, sacred animals.

İnekler antibiyotik ve hormonla beslenirler.

The cows are fed antibiotics and hormones.

İnekler eve gelene kadar bekleyebilirsin.

You can wait till the cows come home.

İnekler eve gelene kadar bekleyebilirsin!

You can wait until the cows come home!

İnekler bize iyi süt sağlar.

Cows provide us with good milk.

İnekler bize iyi süt verirler.

The cows give us good milk.

- İnekler bize süt verir ve tavuklar, yumurta.
- İnekler bize süt, tavuklar da yumurta verir.
- İnekler bize süt verir, tavuklar da yumurta.

Cows give us milk and chickens, eggs.

İnekler her sabah buzağılarına süt verir.

Cows give their calves milk every morning.

İnekler sadece geviş getirerek saatler harcar.

Cows spend hours just chewing their cud.

İnekler Hindistan'da kutsal hayvanlar olarak düşünülür.

Cows are considered sacred animals in India.

İnekler eve gelene kadar ağlayacak mısın?

Are you going to cry till the cows come home?

İnekler Hindistan'daki birçok insan için kutsaldır.

Cows are sacred to many people in India.

Hindistan'daki inekler birçok insan için kutsaldır.

The cows in India are sacred to many people.

İnekler ihtiyacımız olan birçok şey bize verirler.

Cows supply us with many things we need.

Siz bok kafalı inekler ne hakkında konuşuyorsunuz?

What the fuck are you nerds talking about?

Benim evimin arkasındaki inekler sadece laleleri yiyorlar.

The cows behind my house only eat tulips.

İnekler hakkında her şeyi biliyorum. İnekleri severim.

I know all about cows. I love cows.

İnekler bize süt verir, ve tavuklar yumurtalar.

Cows give us milk, and hens eggs.

İnekler bu ülkede başka bir hayvandan daha faydalıdır.

Cows are more useful than any other animal in this country.

İnekler Hindistan'da kutsal bir hayvan olarak kabul edilir.

Cows are considered a sacred animal in India.

İnekler; uzun, yeşil çimenlerin arasından çok yavaşça hareket ediyorlardı.

The cows were moving very slowly through the long green grass.

İnekler bize süt verir ve tavuklar bize yumurta verir.

Cows give us milk and chickens give us eggs.

İnekler bir sığır çobanı olmadan buğdayın büyüdüğü bir tarlada dolaşıyorlardı.

Without a cowherd, the cows wandered in a field where wheat was growing.

"Bize inekler süt, tavuklar da yumurta verir." "Aslında ne inekler, ne de tavuklar bize hiçbir şey vermez. Bunları onların rızası dışında alıyoruz."

"Cows give us milk, and chickens give us eggs." "Actually, neither cows nor chickens give us anything. We take it without their consent."

Tahıl üretiyoruz ve hayvan yetiştiriyoruz: ördekler, kazlar, koyunlar, keçiler ve inekler.

We grow grains and keep animals: ducks, geese, sheep, goats and cows.