Translation of "Eylemi" in English

0.005 sec.

Examples of using "Eylemi" in a sentence and their english translations:

Kongre eylemi reddetti.

Congress refused to act.

Bu... ...son eylemi olacak.

This... is his last act.

Okul disiplin eylemi düşünüyor.

The school is considering disciplinary action.

Onun eylemi bizi korkuttu.

His action frightened us.

O, eylemi nerede gördü?

Where did he see action?

Batılı liderler eylemi kınadı.

Western leaders condemned the action.

Kısa ömürlerinin son eylemi bu.

It's the final act of their short lives.

Onun eylemi saygıyı hak ediyor.

Her action deserves respect.

Şüpheli endüstriyel casusluk eylemi işledi.

The suspect committed an act of industrial espionage.

Benim bakış açımdan, eylemi göremiyorum.

From my vantage point, I can't see the action.

Dansçının zarif eylemi seyirciyi hayran bıraktı

The dancer's graceful action charmed the audience.

Onun cesur eylemi bir madalyaya layık.

His brave action is worthy of a medal.

Sami bu iğrenç eylemi işlemiş olabilirdi.

Sami might have committed this heinous act.

Dokunma eylemi daha çok fikir düzeyinde kalıyor.

so it's more of a kind of idea of touch -

Tom'un eylemi için açıklamasını duyduğumda şok olmuştum.

I was shocked when I heard Tom's explanation for his action.

Bazıları onun baskınının bir savaş eylemi olduğunu söyledi.

Some said his raid was an act of war.

Tom halkın içinde ahlaka aykırı bir eylemi gerçekleştirmekle suçlandı.

Tom was accused of performing a lewd act in public.

Bugün sendika üyeleri iş yavaşlatma eylemi yapıp yapmayacaklarını oylayacak.

Union members will vote today on whether to take industrial action.

Sami, Leyla'nın ölümünün acımasız bir cinayet eylemi olduğuna inanıyor.

Sami believes Layla's death was a brutal act of murder.

Doğrudan bakıp apaçık bir eylemi gözden kaçırmakla ne ilgisi var?

with looking directly at something and missing blatant activity.