Translation of "Ettiğime" in English

Yardım ettiğime sevindim.

- I'm glad to help.
- I'm glad to be of service.

- Sana yardım ettiğime sevindim.
- Sana yardım ettiğime memnunum.

- I am glad to help you.
- I'm glad to help you.

Seni rahatsız ettiğime üzgünüm.

- I'm sorry I bothered you.
- I'm sorry that I bothered you.

Bunu kabul ettiğime inanamıyorum.

- I can't believe I'm agreeing to this.
- I can't believe I agreed to this.

Seni mutlu ettiğime sevindim.

I'm glad I make you happy.

Yardım ettiğime memnun oldum.

I was glad to help.

Onu itiraf ettiğime utanıyorum.

I'm ashamed to admit that.

Boston'u ziyaret ettiğime pişmanım.

I regret visiting Boston.

Çok zamanı israf ettiğime pişmanım.

I regretted having wasted a great deal of time.

Söylediklerini takip ettiğime emin değilim.

I'm not sure I follow what you're saying.

Sana yardım ettiğime memnun oldum.

- I am glad to help you.
- I'm glad to help you.

Kendimi açıkça ifade ettiğime inanıyorum.

- I believe I made myself clear.
- I think I made myself clear.

Bunu yapmayı kabul ettiğime inanamıyorum.

I can't believe I agreed to do this.

Seninle gelmeyi kabul ettiğime inanamıyorum.

I can't believe I agreed to come with you.

Onu yapmayı kabul ettiğime inanamıyorum.

I can't believe I agreed to do that.

Yardım ettiğime her zaman memnunum.

I'm always happy to help.

Sana o konudan söz ettiğime eminim.

- I'm sure I told you about that.
- I'm sure that I told you about that.

Bürokrasi çekilmezdi. Terk ettiğime memnun oldum.

The bureaucracy was intolerable. I'm glad I left.

Dil bilgisinden nefret ettiğime rağmen çok yararlı.

- Grammar, which I hate, is good for me.
- Although I really hate grammar, it's useful.

Tom ile Boston'a gitmeyi kabul ettiğime inanamıyorum.

- I can't believe I agreed to go to Boston with Tom.
- I can't believe that I agreed to go to Boston with Tom.

Ne yapmaya niyet ettiğime dair bir fikri yok.

She has no idea what I intend to do.

Şimdi, sizi tarımın oldukça ilgi çekici olduğuna ikna ettiğime göre

And now that I've convinced you that agriculture can be quite sexy,