Translation of "Etmelisiniz" in English

Ona yardım etmelisiniz."

You need to help her."

Kendinizi kontrol etmelisiniz.

You must control yourself.

Kyoto'yu ziyaret etmelisiniz.

You should visit Kyoto.

Onlara yardım etmelisiniz.

You've got to help them.

Kendinize dikkat etmelisiniz.

You must take care of yourself.

İşinize devam etmelisiniz.

You should attend to your business.

Büyükannenize yardım etmelisiniz.

You should help your grandmother.

Başkalarının duygularına dikkat etmelisiniz.

You should be careful of the feelings of others.

Bostonu şimdi terk etmelisiniz.

You have to leave Boston now.

Sen Tom'u ziyaret etmelisiniz.

You should visit Tom.

Araba sürerken dikkat etmelisiniz.

You must take care when you drive a car.

Ellerinizi koyduğunuz yere dikkat etmelisiniz.

Got to be careful where you put your hands.

Siz onu randevu ile ziyaret etmelisiniz.

You should visit him by appointment.

Her şeyden önce, birbirinize yardım etmelisiniz.

Above all, you must help each other.

O zaman ne gördüğünüzü itiraf etmelisiniz.

You must make a clean breast of what you saw at that time.

Yolculuğunuza başlamadan önce frenlerinizi kontrol etmelisiniz.

You should check your brakes before taking off on your trip.

Gölgenizi suyun yüzeyinden uzak tutmak için dikkat etmelisiniz.

And I wanna be careful just to keep the shadow off the surface of the water.

E-posta mesajlarının mahrem olmadığını farz ederek hareket etmelisiniz.

- You should assume that email messages aren't private.
- You should assume email messages aren't private.

Tatoeba'da herhangi bir sorun keşfederseniz, devam etmelisiniz ve Sysko'yu suçlamalısınız.

If you discover any problems on Tatoeba, you should go ahead and blame Sysko.

- Senin için yaptıklarından dolayı Tom'un kıymetini bilmelisin.
- Tom'u sizin için yaptıklarından ötürü takdir etmelisiniz.

You should appreciate Tom for what he is doing for you.

- Kolay rencide olan insanlara ne söyleyeceğinize dikkat etmelisiniz.
- Alıngan insanlara söyleyecekleriniz konusunda dikkatli olmak zorundasınız.

You've got to be careful what you say to people who are easily offended.