Translation of "Emek" in English

0.006 sec.

Examples of using "Emek" in a sentence and their english translations:

Emek, insanı yarattı.

- Labor created man.
- Labour created man.

İşçiliğine emek veriyor.

He puts effort to his craftsmanship.

Emek olmadan yemek olmaz.

He who risks not gains not.

Düşünce olmadan öğrenme emek kaybıdır.

Learning without thought is labor lost.

Bu çok emek isteyen bir meslek.

It's a very demanding profession.

- Emek yoksa yemek de yok.
- Zahmet yoksa kazanç da yok.
- Emek olmadan yemek olmaz.

- No pain, no gain.
- No pain, no gain!

Nereye gidersen git, emek vermeden başarıyı bekleyemezsin.

Go where you will, you can't hope for success without effort.

Onun mutfağı emek tasarrufu yapan cihazlarla donatıldı.

Her kitchen is equipped with labor-saving devices.

Önemli miktarda zaman ve emek harcanmış durumda.

A considerable amount of time and effort have been spent already.

- Emek yoksa yemek de yok.
- Zahmet yoksa kazanç da yok.
- Emeksiz yemek olmaz!
- Emek olmadan yemek olmaz.

- No pain, no gain.
- No pain, no gain!

- Ben nadiren "İmam Bayıldı" pişiririm, çünkü çok emek gerek.
- Ben nadiren "İmam Bayıldı" pişiririm, çünkü çok emek gerekiyor.
- Ben nadiren "İmam Bayıldı" pişiririm, çünkü çok emek istiyor.

I seldom cook "Imam Bayıldı" because it is a lot of work.

emek ve dayanışma günü olarak tekrar kutlanmaya başlandı

celebrated as a day of labor and solidarity

Tom'a yardım emek için bir şey yapamaz mısın?

Can't you do anything to help Tom?

Biz bunun hakkında konuşmaya devam emek zorunda mıyız?

Do we have to keep talking about this?

- Bütün uğraşlar boşa gitmişti.
- Onca emek heba olmuştu.

All the hard work was wasted.

Bu işe ne kadar emek harcandı, haberin var mı?

Do you have any idea how much work has gone into this?

- Emek yoksa yemek de yok.
- Zahmet yoksa kazanç da yok.

- No pain, no gain.
- No pain, no gain!

- Bu işe büyük emek sarf ettim.
- Bu işe büyük çaba harcadım.

I've put a lot of effort into this.

Emek piyasasında daha iyi bir özgeçmişim olması için İngilizce öğrenmek istiyorum.

I would like to learn English to have a better resume in the job market.

Hanson, uluslararası ekonomik gelişmelerin 17. yüzyılda büyük emek göçlerine yol açtığını söylediğinde hatalıdır.

Hanson is wrong when he states international economic developments led to great migrations of labour in the seventeenth century.

Bu yaşlı politikacılar neden yeniden seçilmeye çalışmak için bu kadar çok zaman ve emek harcıyorlar? Hayatlarının çok daha uzun sürmesi muhtemel değildir.

Why do these elderly politicians spend so much time and effort trying to get reelected? Their lives are not likely to last much longer.

RAB Tanrı Adem'e, "Karının sözünü dinlediğin ve sana, meyvesini yeme dediğim ağaçtan yediğin için, toprak senin yüzünden lanetlendi" dedi, "Yaşam boyu emek vermeden yiyecek bulamayacaksın.

And to Adam he said: Because thou hast hearkened to the voice of thy wife, and hast eaten of the tree, whereof I commanded thee, that thou shouldst not eat, cursed is the earth in thy work: with labour and toil shalt thou eat thereof all the days of thy life.