Translation of "Sevdim" in English

- Ben onu sevdim.
- Onu sevdim.

- I loved her.
- I loved him.

- Tony'yi sevdim.
- Ben Tony'yi sevdim.

I liked Tony.

Tony'yi sevdim.

I liked Tony.

Onu sevdim.

I loved that.

Oyunu sevdim.

I loved the play.

Ziyaretimi sevdim.

I've enjoyed my stay.

Dansını sevdim.

I liked your dancing.

Arkadaşlarını sevdim.

I liked your friends.

Fikri sevdim.

I love the idea.

Birini sevdim.

I liked one.

Filmi sevdim.

I loved the movie.

Gösteriyi sevdim.

- I enjoyed the show.
- I liked the show.

Tom'u sevdim.

I liked Tom.

Seni sevdim.

I liked you.

Onları sevdim.

I liked them.

Okulu sevdim.

I loved school.

Avustralya'yı sevdim.

I liked Australia.

Fikirlerini sevdim.

I loved your ideas.

Boston'u sevdim.

I liked Boston.

Bileziğini sevdim.

I love your bracelet.

Bu düşünceyi sevdim!

Oh, I love your spirit!

Güzel, onu sevdim.

Well, I loved it.

Ben onu sevdim.

I loved it.

O kitabı sevdim.

- I loved that book!
- I loved that book.

Bu kıyafeti sevdim.

I loved this dress.

Bu kitabı sevdim.

I loved this book.

Seni gerçekten sevdim.

I really liked you.

Onu gerçekten sevdim.

I truly loved her.

Onu biraz sevdim.

I kind of liked that.

Fikri biraz sevdim.

I kind of liked the idea.

Seninle çalışmayı sevdim.

I liked working with you.

Liseyi çok sevdim.

I loved high school.

Boston'u çok sevdim.

- I loved Boston.
- I liked Boston.

Mary'yi çok sevdim.

I loved Mary so much.

O arabayı sevdim.

I loved that car.

O köpeği sevdim.

I loved that dog.

O evi sevdim.

I loved that house.

Bunu gerçekten sevdim.

I really liked that.

Tom'u gerçekten sevdim.

I really liked Tom.

Bu filmi sevdim.

- I liked this film.
- I liked this movie.

O müzikali sevdim.

I loved that musical.

Bunu Boston'da sevdim.

I loved it in Boston.

Ben kitabı sevdim.

I loved the book.

Onu yapmayı sevdim.

I liked doing it.

Ben yorumunuzu sevdim.

I liked your comment.

Onların hepsini sevdim.

I liked them all.

Onun hepsini sevdim.

I liked all of that.

Çorbayı gerçekten sevdim.

I really liked the soup.

O gösteriyi sevdim.

I loved that show.

Çay fincanımı sevdim.

I liked my cup of tea.

Ben onları sevdim.

I loved them.

Gerçekten seni sevdim.

I really loved you.

Gerçekten onları sevdim.

I really loved them.

Gerçekten onu sevdim.

I really loved him.

Onları gerçekten sevdim.

I really liked them.

Gerçekten hikayeni sevdim.

I really liked your story.

Ben Mary'yi sevdim.

I loved Mary.

Ben Tom'u sevdim.

I loved Tom.

Onunla tartışmayı sevdim.

I liked the discussion with him.

Yaşlı adamı sevdim.

I loved the old man.

Tanıştığım herkesi sevdim.

I liked everyone I met.

Tom'la konuşmayı sevdim.

I loved talking with Tom.

Tom'un performansını sevdim.

I loved Tom's performance.

Öğretmenlik yapmayı sevdim.

I loved teaching.

Dilleri hep sevdim.

I've always loved languages.

Sami'yi çok sevdim.

I loved Sami a lot.

Boston'da çalışmayı sevdim.

I liked working in Boston.

Fransızca öğretmeyi sevdim.

I liked teaching French.

Bunu yapmayı sevdim.

I liked doing that.

Futbolu hep sevdim.

I've always liked football.

Seninle konuşmayı sevdim.

- I've enjoyed talking to you.
- I have enjoyed talking to you.

Yidir'in önerisini sevdim.

I loved Yidir's proposal.

Diyarbakır'ı çok sevdim.

I really liked Diyarbakir.

- Kısa sürede dairemi çok sevdim.
- Kısa sürede dairemi sevdim.

I soon grew to love my apartment.

Seni her zaman sevdim.

I've always loved you.

Ben o kitabı sevdim!

- I loved that book!
- I loved that book.

Hayatımı ve paramı sevdim.

I loved my life and my money.

Vadiye bakan odayı sevdim.

I liked the room overlooking the valley.

İspanyolca cümle eklemeyi sevdim.

I liked to add sentences in Spanish.

Tom'u her zaman sevdim.

- I've always liked Tom.
- I always liked Tom.

Futbolu her zaman sevdim.

I've always liked soccer.

Seni bu nedenle sevdim.

That's why I loved you.

Gerçekten Tom'un söylediklerini sevdim.

I really liked what Tom said.

Onu her zaman sevdim.

I've always liked it.

Ben onu biraz sevdim.

I kind of liked it.

Az çok onları sevdim.

I kind of liked them.

Ben Tom'u biraz sevdim.

I kind of liked Tom.