Translation of "Dağda" in English

Dağda yollarını kaybettiler.

They lost their way in the mountain.

Dağda kar var.

There is snow on the mountain.

Otel, dağda bulunuyor.

The hotel is situated on the mountain.

Bazı ceylanlar dağda yaşar.

Some gazelles live in the mountains.

Dağda bazı yürüyüşçülerle karşılaştım.

I met some hikers on the mountain.

Dağda askerlere bakmak zordur.

Taking care of soldiers on a mountain is difficult.

Otel, dağda yer alıyor.

The hotel is located on the mountain.

Ben dağda savaşmak için eğitimliyim.

I am trained to fight in the mountain.

Dağda muhteşem bir gün geçirdik.

- We spent a fabulous day in the woods.
- We had a fabulous day on the mountain.

- Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?
- Bu dağda tilkilerin yaşadığını biliyor muydun?

- Did you know that some foxes lived on this mountain?
- Did you know that foxes live on this mountain?

Onun dağda büyük bir evi var.

He has a big house on the mountain.

Bu dağda tilkilerin yaşadığını biliyor muydun?

Did you know that foxes live on this mountain?

- Bazı tilkilerin bu dağda yaşadığını biliyor muydun?
- Bu dağda birkaç tilki yaşadığını biliyor muydun?

Did you know that some foxes lived on this mountain?

Bizim dağda tüm yıl boyunca karımız var.

We have snow on the mountain all the year round.

Eğer dağda kar yağarsa, vadide hava soğuktur.

If it snows on the mountain, it is cold in the valley.

Sen hiç dağda bir ayı gördün mü?

Have you ever seen a bear in the mountain?

- Bu dağda yaşayan birkaç tilki olduğunu biliyor muydunuz?
- Bu dağda yaşayan birkaç tilki olduğunu biliyor muydun?

Did you know there were a few foxes living on this mountain?

Bazı tilkilerin burada bu dağda yaşadıklarını son zamanlarda öğrendim.

We found out recently that some foxes live here on this mountain.

Tom dağda durdu ve Mary'ye olan sevgisini gökyüzüne itiraf etti.

Tom stood on the mountaintop and confessed his love of Mary to the sky.