Translation of "Düşüncesine" in English

Bunun düşüncesine dayanamadım.

I couldn't bear the thought of it.

Seni kaybetme düşüncesine dayanamıyorum.

I can't bear the thought of losing you.

Onu terk etme düşüncesine dayanamadı.

He couldn't bear the thought of leaving her.

Senden ayrı kalma düşüncesine katlanamam.

I can't bear the thought of being away from you.

Hâkim iş düşüncesine göre “para için.”

Mainstream business says it's about money.

Medeni olduğunu savunup feminizm düşüncesine dayanarak

Based on the idea of ​​feminism and defending her civilization

Tom Mary'yi terk etme düşüncesine katlanamadı.

Tom couldn't bear the thought of leaving Mary.

Onu bir daha görmeyeceğim düşüncesine katlanamıyorum.

I can't bear the thought of never seeing her again.

Ona yapmamasını söylememe rağmen o düşüncesine yapışmış.

He stuck to his opinion though I told him not to.

Bir arkadaş olarak Tom'u kaybetme düşüncesine katlanamam.

I can't stand the thought of losing Tom as a friend.

Ben onun başka bir adamla birlikte olma düşüncesine dayanamam.

I can't bear the thought of her with another man.