Translation of "Bulutlara" in English

Şu bulutlara bakın.

Look at those clouds.

Şu siyah bulutlara bak.

Look at those black clouds.

Bulutlara çıkabilirim, artık gri değiller

I can take on the clouds, they're no longer gray

Derin nefes alıp bulutlara bakmak

was to breathe deeply, stare up into the clouds

Şu bulutlara bakın! Yağmur yağacak.

Look at those clouds! It's going to rain.

Yağmur yağacak. Şu karanlık bulutlara bak.

It's going to rain. Look at those dark clouds.

Şu kara bulutlara bak. Yağmur yağacak.

Look at those black clouds. It is going to rain.

Çocukken çimin üstünde sırtüstü uzanır beyaz bulutlara bakardım.

As a boy, I used to lie on my back on the grass and look at white clouds.

Tanrı şöyle sürdürdü konuşmasını: "Sizinle ve bütün canlılarla kuşaklar boyu sonsuza dek sürecek antlaşmamın belirtisi şu olacak: Yayımı bulutlara yerleştireceğim ve bu, yeryüzüyle aramdaki antlaşmanın belirtisi olacak."

And God said: This is the sign of the covenant which I give between me and you, and to every living soul that is with you, for perpetual generations. I will set my bow in the clouds, and it shall be the sign of a covenant between me and the earth.