Translation of "çıkabilirim" in English

Bununla başa çıkabilirim.

I can handle that.

Yarın yola çıkabilirim.

I can head out tomorrow.

Onunla başa çıkabilirim.

I can handle her.

Bugün dışarı çıkabilirim.

- I may go out today.
- I might go out today.

Atlayabilirim, çıkabilirim ve korkmuyorum

I can jump, I can soar, and I'm not afraid

Bununla başa çıkabilirim, Tom.

I can handle this, Tom.

Her şeyle başa çıkabilirim.

I can deal with anything.

Bak, bununla başa çıkabilirim.

Look, I can handle this.

Ne zaman buradan çıkabilirim?

When can I get out of here?

Hey, onunla başa çıkabilirim.

Hey, I can handle it.

Bulutlara çıkabilirim, artık gri değiller

I can take on the clouds, they're no longer gray

Sanırım onunla buradan başa çıkabilirim.

- I believe I can handle it from here.
- I think I can handle it from here.

- Tom'la ilgilenebilirim.
- Tom'la başa çıkabilirim.

I can deal with Tom.

Yine de, yağmur durduğunda dışarı çıkabilirim.

At any rate, I can go out when it stops raining.

- Bununla nasıl başa çıkabilirim?
- Bunu nasıl kullanabilirim?

How can I handle this?