Translation of "Birlikteler" in English

0.003 sec.

Examples of using "Birlikteler" in a sentence and their english translations:

Hâlâ birlikteler.

- They're still together.
- They are still together.

Onlar her zaman birlikteler.

They're always together.

Tom ve Mary birlikteler.

Tom and Mary are together.

Tom ve Mary hala birlikteler.

Tom and Mary are still together.

Tom ve Mary muhtemelen birlikteler.

Tom and Mary are probably together.

Tom ve Mary, John'la birlikteler.

Tom and Mary are with John.

Tom ve Mary benimle birlikteler.

Tom and Mary are with me.

Tom ve Mary şimdi birlikteler.

Tom and Mary are now together.

Sami ve Leyla şimdi birlikteler.

Sami and Layla are together now.

Tom ve Mary sık sık birlikteler.

Tom and Mary are often together.

Bu iki arkadaş her zaman birlikteler.

These two friends are always together.

Sami ve Leyla 16 yıldır birlikteler.

Sami and Layla have been together for 16 years.

Tom ve Mary şimdi orada John'la birlikteler.

Tom and Mary are there with John now.

Tüm bu insanlar tek bir ırk gibi harmoni içinde birlikteler.

All these different people coexisting in harmony as one race.

Tom geçen yıl Mary ile Tatoeba'da tanıştı ve şimdi onlar birlikteler.

Tom got acquainted with Mary on Tatoeba last year and now they live together.

Onun dört kız kardeşinden biri vefat etti fakat diğerleri hâlâ bizimle birlikteler.

One of her four sisters has passed away but the others are still with us.

Onlar çoğu zaman birlikteler ve operaya gidiyorlar ya da sanat galerilerini ziyaret ediyorlar.

They are often together, and go to the opera or visit art galleries.