Translation of "Bekliyordu" in English

Tom bekliyordu.

Tom was waiting.

Sami bekliyordu.

Sami was waiting.

Otobüsü bekliyordu.

She was waiting for the bus.

- Tom seni bekliyordu.
- Tom senin için bekliyordu.

Tom was waiting for you.

- Tom birini bekliyordu.
- Tom birisi için bekliyordu.

Tom was waiting for someone.

- Sami kararı bekliyordu.
- Sami karar için bekliyordu.

Sami was waiting for the verdict.

Tom seni bekliyordu.

Tom has been waiting for you.

Binanın önünde bekliyordu.

She was waiting in front of the building.

Avukat Ben'i bekliyordu.

The lawyer was expecting Ben.

Tom ne bekliyordu?

What did Tom expect?

Tom beni bekliyordu.

Tom was waiting for me.

Tom bunu bekliyordu.

Tom has been expecting this.

Tom ilgi bekliyordu.

Tom craved attention.

Tom kapıda bekliyordu.

Tom was waiting at the gate.

Tom bizi bekliyordu.

Tom was waiting for us.

Onlar ne bekliyordu?

What did they expect?

Onlar onu bekliyordu.

They were waiting for him.

Dan polisi bekliyordu.

Dan was waiting for the police.

Onlar neyi bekliyordu?

What were they waiting for?

Tom, Mary'yi bekliyordu.

Tom was waiting for Mary.

Avukat onu bekliyordu.

The lawyer was expecting him.

Leyla duruşmayı bekliyordu.

Layla was waiting for trial.

Leyla karanlıkta bekliyordu.

Layla was waiting in the darkness.

Sami dışarıda bekliyordu.

Sami was waiting outside.

Sami onu bekliyordu.

Sami was expecting that.

Tom kimi bekliyordu?

Who was Tom waiting for?

Sami duruşmayı bekliyordu.

Sami was awaiting trial.

Sami saklanarak bekliyordu.

Sami was waiting in hiding.

Tom'u kim bekliyordu?

Who was waiting for Tom?

Sami birini bekliyordu.

Sami was waiting for someone.

Sami taksi bekliyordu.

Sami was waiting for a cab.

Birçok kişi sırada bekliyordu.

Many people were waiting in line.

Gemi geldiğinde, rıhtımda bekliyordu.

She was waiting at the quay as the ship came in.

Tom bunun olmasını bekliyordu.

- Tom has been waiting for this to happen.
- Tom was expecting that to happen.

Tom bunun yarısını bekliyordu.

Tom was half expecting this.

Tom Mary'nin gelmesini bekliyordu.

Tom was waiting for Mary to come.

O, uzun süredir bekliyordu.

He was waiting for a long time.

Tom kabininin içinde bekliyordu.

Tom was waiting inside his cabin.

Koç yüzecek oyuncuları bekliyordu.

The coach was waiting for the players to swim.

Birçok problemler onu bekliyordu.

Many problems awaited him.

Fadıl mahkeme tarihini bekliyordu.

Fadil was awaiting his court date.

Fadıl otoparkta Leyla'yı bekliyordu.

Fadil was waiting for Layla in the parking lot.

Fadıl evden atılmayı bekliyordu.

Fadil expected to be kicked out of the house.

Leyla çadırında Sami'yi bekliyordu.

Layla was waiting for Sami in her tent.

Tom, Mary'nin gelmesini bekliyordu.

Tom was expecting Mary to come.

Tom, Mary'nin kazanmasını bekliyordu.

Tom was expecting Mary to win.

Tom otoparkta Mary'yi bekliyordu.

Tom was waiting for Mary in the parking lot.

Tom verandasında Mary'yi bekliyordu.

Tom was waiting for Mary on her porch.

Tom lobide Mary'yi bekliyordu.

Tom was waiting for Mary in the lobby.

Sami çatı katında bekliyordu.

Sami was waiting in the attic.

Sami bir şey bekliyordu.

Sami was waiting for something.

Sami, polislerin gelmesini bekliyordu.

Sami was waiting for the cops to come.

Metro durağında ayakta bekliyordu.

He stood on the platform in the underground station.

- Sami, Leyla'nın eve gelmesini bekliyordu.
- Sami, Leyla'nın eve gelmesi için bekliyordu.

Sami was waiting for Layla to arrive home.

Onu kötü bir kader bekliyordu.

A terrible fate awaited him.

Güzel haber evde bizi bekliyordu.

Good news was in store for us at home.

Frank keyifle akşamki randevuyu bekliyordu.

Frank was waiting with pleasure for the date in the evening.

Bir sürü insan otobüs bekliyordu.

- Plenty of people were waiting for the bus.
- There were a lot of people waiting for the bus.

Bir sürü insan onu bekliyordu.

A lot of people were waiting for him.

O, sınavda başarısız olmayı bekliyordu.

- I expected him to fail the exam.
- He expected to fail the exam.

O akşamki randevuyu sabırsızlıkla bekliyordu.

He was looking forward to that evening's date.

Tom bunu dört gözle bekliyordu.

Tom has been looking forward to this.

Tom senin evet demeni bekliyordu.

Tom was expecting you to say yes.

Tom restoranın dışında Mary'yi bekliyordu.

Tom was waiting for Mary outside the restaurant.

Tom hemen dışarıda bizi bekliyordu.

Tom was right outside waiting for us.

Tom Mary'nin geç kalmasını bekliyordu.

Tom expected Mary to be late.

- Sırada duruyordu.
- Sırada bekliyordu.
- Kuyruktaydı.

He was standing in line.

Herkes aynı kaderi bekliyordu - ölüm.

Everybody was waiting the same fate - death.

Tom Mary'nin yalnız gelmesini bekliyordu.

Tom was expecting Mary to come alone.

Tom o zaman Mary'yi bekliyordu.

Tom was waiting for Mary then.

Tom Mary'nin erken gitmesini bekliyordu.

Tom expected Mary to leave early.

Mary çocuğu uyuyana kadar bekliyordu.

Mary had been waiting till her child fell asleep.

Jane ağaca sırtını dayamış bekliyordu.

Jane was waiting with her back against the tree.

O, onun kasabadan ayrılmasını bekliyordu.

She expected him to leave town.

Herkes deneyin başarısızlıkla sonuçlanacağını bekliyordu.

Everybody expected that the experiment would result in failure.

Tom Mary'nin ne yapmasını bekliyordu?

What did Tom expect Mary to do?

Mary Tom'un onu öpmesini bekliyordu.

Mary expected Tom to kiss her.

Tom Mary'nin partisinde olmasını bekliyordu.

Tom expected Mary to be at his party.

Tom, Mary'nin yakında gelmesini bekliyordu.

Tom expected Mary to come soon.

Fadıl, Leyla'nın kendisini aramasını bekliyordu.

Fadil was waiting for Layla to call him.

Fadıl, Leyla'nın içeri gelmesini bekliyordu.

Fadil was waiting for Layla to come in.

Leyla yeğenini almak için bekliyordu.

Layla was waiting to pick up her niece.

Tom Mary'nin orada olmasını bekliyordu.

Tom was expecting Mary to be there.

Tom Mary'nin onu yapmasını bekliyordu.

Tom was expecting Mary to do that.

Sami çalıntı arabada oturup bekliyordu.

Sami was sitting and waiting in the getaway car.

Tom otuz dakikadır dışarıda bekliyordu.

Tom was waiting outside for thirty minutes.

Tom Mary'nin onu aramasını bekliyordu.

Tom was waiting for Mary to call him.

Tom bunu yapmak için bekliyordu.

Tom has been waiting to do that.

Sami Leyla'nın eve gelmesini bekliyordu.

Sami was expecting Layla to come home.

Tom çekici bir kamyon bekliyordu.

Tom was waiting for a tow truck.

Sami, Leyla'nın eve gelmesini bekliyordu.

- Sami was waiting for Layla to arrive home.
- Sami was waiting for Layla to get home.