Translation of "Beklemiyordu" in English

Tom kimseyi beklemiyordu.

- Tom wasn't expecting anybody.
- Tom wasn't expecting anyone.

Tom bunu beklemiyordu.

- Tom wasn't expecting this.
- Tom didn't expect that.
- Tom didn't expect this.
- Tom wasn't expecting that.
- Tom wasn't expecting it.
- Tom did not expect this.

Kimse bunu beklemiyordu.

Nobody was expecting that.

Tom onu beklemiyordu.

Tom didn't expect that.

Tom ziyaretçi beklemiyordu.

Tom wasn't expecting visitors.

Tom beni beklemiyordu.

Tom wasn't waiting for me.

Tom mucizeler beklemiyordu.

Tom wasn't expecting miracles.

Leyla gülleri beklemiyordu.

Layla wasn't expecting roses.

Sürpriz partiyi beklemiyordu.

He didn't expect the surprise party.

Tom, Mary'yi beklemiyordu.

Tom wasn't waiting for Mary.

Sami bunu beklemiyordu.

Sami didn't see that coming.

Sami, Leyla'yı beklemiyordu.

Sami wasn't expecting Layla.

Tom kaybetmeyi beklemiyordu.

Tom didn't expect to lose.

Tom bu sonucu beklemiyordu.

Tom didn't expect that result.

Tom bu cevabı beklemiyordu.

Tom didn't expect that answer.

Tom gerçekten bunu beklemiyordu.

Tom hadn't really expected this.

O seni görmeyi beklemiyordu.

He wasn't expecting to see you.

Tom yarışı kazanmayı beklemiyordu.

Tom didn't expect to win the race.

Hiç kimse bunu beklemiyordu.

No one expected this.

Tom bunu hiç beklemiyordu.

Tom didn't expect this at all.

Tom bir sorun beklemiyordu.

Tom didn't anticipate a problem.

Tom kesinlikle kazanmayı beklemiyordu.

Tom certainly didn't expect to win.

Tom para almayı beklemiyordu.

Tom wasn't expecting to get paid.

Tom ödeme yapılmayı beklemiyordu.

Tom didn't expect to get paid.

Tom bunun olmasını beklemiyordu.

- Tom didn't expect that to happen.
- Tom wasn't expecting that to happen.

Tom tekrar yürümeyi beklemiyordu.

Tom didn't expect to walk again.

Tom, Mary'nin kazanmasını beklemiyordu.

- Tom wasn't expecting Mary to win.
- Tom didn't expect Mary to win.

Tom Mary'nin kazanmasını beklemiyordu.

Tom didn't expect Mary to win.

Sami onun olmasını beklemiyordu.

Sami didn't expect that to happen.

Sami onu görmeyi beklemiyordu.

Sami didn't expect to see that.

Kimse bunu Tom'dan beklemiyordu.

- No one expected this from Tom.
- Nobody expected this from Tom.

O kadar uzun yaşamayı beklemiyordu.

He did not expect to live so long.

O böyle bir sürpriz beklemiyordu.

She wasn't expecting such a surprise.

Tom bunu dört gözle beklemiyordu.

Tom wasn't looking forward to this.

Tom bunun herhangi birini beklemiyordu.

Tom wasn't expecting any of this.

Tom ona yardım etmemi beklemiyordu.

Tom wasn't expecting me to help him.

Tom Mary'nin burada olmasını beklemiyordu.

Tom wasn't expecting Mary to be here.

Tom Mary'yi partide görmeyi beklemiyordu.

- Tom wasn't expecting to see Mary at the party.
- Tom didn't expect to see Mary at the party.

Tom birinin orada olmasını beklemiyordu.

Tom didn't expect anyone to be there.

Hiç kimse onların kazanmasını beklemiyordu.

No one expected them to win.

Hiç kimse onun kazanmasını beklemiyordu.

No one expected her to win.

Hiç kimse Tom'un kazanmasını beklemiyordu.

- No one expected Tom to win.
- Nobody expected Tom to win.

Hiç kimse çok şey beklemiyordu.

No one expected much.

Hiç kimse onun olmasını beklemiyordu.

No one expected that to happen.

Tom herhangi bir yardım beklemiyordu.

Tom wasn't expecting any help.

Tom Mary'nin partisinde olmasını beklemiyordu.

Tom didn't expect Mary to be at his party.

Tom Mary'nin burada olmasını beklemiyordu?

Tom didn't expect Mary to be here.

Tom testin kolay olmasını beklemiyordu.

Tom didn't expect the test to be easy.

Onlar kolay bir hayat beklemiyordu.

They did not expect an easy life.

Adams işin kolay olmasını beklemiyordu.

Adams did not expect the job to be easy.

Tom Mary'nin zamanında gelmesini beklemiyordu.

Tom didn't expect Mary to show up on time.

Tom Mary'ye âşık olmayı beklemiyordu.

Tom didn't expect to fall in love with Mary.

Tom başkan olarak atanmayı beklemiyordu.

Tom didn't expect to be appointed chairman.

Tom partide Mary'yi görmeyi beklemiyordu.

Tom didn't expect to see Mary at the party.

Tom Mary'nin onu sevmesini beklemiyordu.

Tom wasn't expecting Mary to like him.

Tom Mary'nin orada olmasını beklemiyordu.

- I thought it was a very good idea.
- I thought that it was a very good idea.

Tom Mary'nin onu yapmasını beklemiyordu.

Tom wasn't expecting Mary to do that.

Tom sürpriz bir parti beklemiyordu.

Tom didn't expect a surprise party.

Tom bunun olmasını hiç beklemiyordu.

Tom never expected this to happen.

Tom gerçekten Mary'nin kazanmasını beklemiyordu.

Tom didn't really expect Mary to win.

Tom Mary'ye yardım etmemi beklemiyordu.

Tom wasn't expecting me to help Mary.

Tom hiçbir şey bulmayı beklemiyordu.

Tom didn't expect to find anything.

Sami, Leyla'nın onu yapmasını beklemiyordu.

Sami didn't expect Layla to do that.

Tom, Mary’yi orada görmeyi beklemiyordu.

Tom didn't expect to see Mary there.

Tom, Mary'nin orada olmasını beklemiyordu.

Tom didn't expect Mary to be there.

- Tom beni beklemiyordu.
- Tom beni ummuyordu.

Tom wasn't expecting me.

Tom açıkçası bizim burada olacağımızı beklemiyordu.

Tom was obviously not expecting us to be here.

Hiç kimse benden bir şey beklemiyordu.

Nobody expected anything from me.

Tom bunun bir sorun olacağını beklemiyordu.

Tom didn't anticipate that it would be a problem.

Tom ve Mary birbirlerini görmeyi beklemiyordu.

Tom and Mary didn't expect to see each other.

Tom Mary'nin ona yardım etmesini beklemiyordu.

Tom wasn't expecting Mary to help him.

Tom Mary'nin bunu yapmak istediğini beklemiyordu.

Tom didn't expect Mary to want to do that.

Tom gerçekten Mary'den bunu yapmasını beklemiyordu.

Tom didn't really expect Mary to do that.

Tom, Mary'nin partisine davet edilmeyi beklemiyordu.

Tom didn't expect to be invited to Mary's party.

Tom, Mary için bunu yapmanızı beklemiyordu.

Tom wasn't expecting you to do that for Mary.

Tom gerçekten bir şey bulacağını beklemiyordu.

Tom didn't really expect to find anything.

Tom, Mary'nin ona yardım etmesini beklemiyordu.

Tom didn't expect Mary to help him.

Tom Mary'nin gerçekten sözünü tutacağını asla beklemiyordu.

Tom never expected that Mary would really keep her promise.

Tom Mary'nin John'a aşık olacağını hiç beklemiyordu.

Tom never expected that Mary would fall in love with John.

Dan eğitimin bu kadar zor olmasını beklemiyordu.

Dan didn't expect the training to be so hard.

Hiç kimse, onun yeniden aday olmasını beklemiyordu.

No one expected him to be a candidate again.

Tom Mary'nin ondan daha akıllıca davranacağını beklemiyordu.

Tom didn't expect that Mary would outsmart him.

Tom Mary'den böyle güzel bir hediye beklemiyordu.

Tom didn't expect such a nice present from Mary.

Tom toplantının o kadar uzun süreceğini beklemiyordu.

Tom didn't expect the meeting to last so long.

Tom, Mary'nin bu kadar aç olmasını beklemiyordu.

Tom didn't expect Mary to be so hungry.

Tom, Mary'nin bu kadar çok yorulmasını beklemiyordu.

Tom didn't expect Mary to be so tired.

Tom, Mary'nin bu kadar mutlu olmasını beklemiyordu.

Tom didn't expect Mary to be so happy.

Tom, Mary'nin bu kadar meşgul olmasını beklemiyordu.

Tom didn't expect Mary to be so busy.

Tom, Mary'nin bu kadar şişman olmasını beklemiyordu.

Tom didn't expect Mary to be so fat.

Tom bu kadar kötü bir şey olacağını beklemiyordu.

Tom wasn't expecting something this bad to happen.