Translation of "Başbakanın" in English

Başbakanın konuşmasını beğenmedim.

I didn't like the Prime Minister's speech.

Bu, başbakanın yaşadığı evdir.

This is the house in which the prime minister lives.

Gazete Başbakanın kanserden öldüğünü bildiriyor.

The newspaper reports the prime minister has died of cancer.

İki başbakanın ortak hiçbir şeyi yoktu.

The two premiers had nothing in common.

Zeki doktor başbakanın hastalığını tedavi etmeyi başardı.

The clever doctor was able to cure the Prime Minister's illness.

Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.

Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.