Translation of "Beğenir" in English

Schweppes'i beğenir misin?

Do you like Schweppes?

Midyeyi beğenir misin?

Do you like mussels?

O beni beğenir.

He likes me.

Tom tofuyu beğenir.

Tom likes tofu.

Tom kantalupu beğenir.

Tom likes cantaloupe.

Sami onu beğenir.

Sami likes that.

Fransız edebiyatını beğenir misin?

Do you like French literature?

Artistik patinajı beğenir misin?

- Do you like figure-skating?
- Do you like figure skating?

O gerçekten İngilizceyi beğenir.

She really likes English.

Meksika yemeklerini beğenir misiniz?

Do you like Mexican food?

Tom muhtemelen onu beğenir.

Tom probably likes it.

Mary, Taylor Swift'i beğenir.

Mary likes Taylor Swift.

San Francisco'yu beğenir misiniz?

Do you like San Fran?

Umarım Tom hediyemi beğenir.

I hope Tom likes my present.

Halk müziğini beğenir misin?

Do you like folk music?

Onu beğenir misin? Ben beğenirim.

Do you like it? I like it.

Bilim kurgu filmlerini beğenir misin?

Do you like sci-fi movies?

O benim şapkamı beğenir mi?

Does she like my hat?

Sence Tom beni beğenir mi?

- Do you think Tom will like me?
- Do you think that Tom will like me?

Herkes Fumio'yu beğenir çünkü o dürüsttür.

Everyone likes Fumio because he is honest.

Birçok genç kız, o şarkıcıyı beğenir.

- Many a young girl likes the singer.
- Many young girls like that singer.

- Öğretmenlerim beni sever.
- Öğretmenlerim beni beğenir.

My teachers like me.

- Tom şakalarımı sever.
- Tom esprilerimi beğenir.

Tom likes my jokes.

Umarım Tom ona aldığımız hediyeyi beğenir.

I hope Tom likes the gift we bought him.

Tom her zaman benim fıkralarımı çok beğenir.

Tom always falls for my jokes.

Umarım Tom onun için aldığım şeyi beğenir.

I hope Tom likes what I bought for him.

Umarım Tom onun için aldığım hediyeyi beğenir.

- I hope Tom likes the present I bought for him.
- I hope that Tom likes the present I bought for him.
- I hope that Tom likes the present that I bought for him.
- I hope Tom likes the present that I bought for him.

Umarım Tom ona satın aldığım hediyeyi beğenir.

I hope Tom likes the present I bought him.

- Tom yaptığı her şeyde kendini beğenir.
- Tom yaptığı her şeyden keyif alır.

Tom enjoys himself at everything he does.

- Tom'un bu kadar seçici olacağını düşünmemiştim.
- Tom'un bu kadar titiz olacağını düşünmemiştim.
- Tom'un bu kadar zor beğenir olacağını düşünmemiştim.

- I didn't think Tom would be so picky.
- I didn't think that Tom would be so picky.