Translation of "Batmadan" in English

O batmadan yüzüyor.

She swims, but does not sink.

Güneş batmadan önce, gideceğimiz yere varacağız.

By the time the sun sets, we will arrive at the destination.

Suda batmadan durmayı bana öğretir misin?

Will you teach me how to float?

Tom bir salla akıntı yönünde batmadan yüzdü.

Tom floated downstream on a raft.

Güneş batmadan önce sahilde bir yürüyüş yaptık.

We took a walk on the beach just before sunset.

Çocukların tümü güneş batmadan önce yatağa gitmek zorundaydılar.

All of the children had to go to bed before dark.

Gemi batmadan önce radyo operatörü son bir mesaj yayınladı -SOS!

Before the ship sank, the radio operator broadcast one final message - SOS!