Translation of "Barındırır" in English

0.003 sec.

Examples of using "Barındırır" in a sentence and their english translations:

Çöp haşarat barındırır.

Garbage harbors vermin.

Müzeler bu tür sanat eserleri barındırır.

So, museums hold artifacts like these.

Bazı zehirli sarı kurbağalar bir insanı öldürecek kadar zehir barındırır.

Some poisonous dart frogs have enough venom in them to kill a human.

- Bu galaksilerin her biri yüz milyarlarca yıldız barındırıyor.
- Bu galaksilerin her biri yüzlerce milyar yıldız barındırıyor.
- Bu galaksilerin her biri yüzlerce milyar yıldız barındırır.

Each of these galaxies harbors hundreds of billions of stars.