Translation of "Bahseder" in English

Genelde çocukluğundan bahseder.

I often hear her refer to her childhood.

Herkes ondan övgüyle bahseder.

Everyone speaks highly of him.

O, babasından çok bahseder.

He talks a lot about his father.

Bize kendinden bahseder misin?

Can you tell us something about yourself?

Bana ondan bahseder misin?

Can you tell me about it?

Bana kendinden bahseder misin?

Can you tell me about yourself?

Bize gitarından bahseder misin?

Would you tell us about your guitar?

Bana şirketinden bahseder misin?

Could you tell me about your company?

Bize kendinizden bahseder misiniz?

Can you tell us about yourself?

Ondan herkes övgüyle bahseder.

He is well spoken of by everybody.

Kendinden biraz bahseder misin?

Can you speak a little about yourself?

Büyükbabam bize eski şeylerden bahseder.

My grandfather tells us about old things.

Bana Boston seyahatinizden bahseder misin?

Could you tell me about your trip to Boston?

Lütfen bana ondan bahseder misin?

Will you please tell me about it?

Tom her zaman kendinden bahseder.

Tom always talks about himself.

O hükümetten her zaman aşağılayarak bahseder.

He always speaks of the government with contempt.

Tanıdığım herkes ondan iyi şekilde bahseder.

Everyone I know speaks well of her.

Bana Tom'un yeme alışkanlıklarından bahseder misin?

Could you tell me about Tom's eating habits?

Eve geldiğinde ona ondan bahseder misin?

Will you tell him about it when he comes home?

Jane okuduğu kitaplardan sık sık bahseder.

Jane frequently mentions the books she has been reading.

Her satıcı mallarından övgü ile bahseder.

Every salesman sings the praises of his wares.

Bize kendinden biraz daha bahseder misin?

Could you tell us more about yourself?

Herkes Tom'dan her zaman iyi şekilde bahseder.

Everyone always speaks well of Tom.

Jane'e onun ikiz kız kardeşinden bahseder misin?

- Can you tell Jane from her twin sister?
- Can you tell Jane and her twin sister apart?

- Bana onun hakkında söyleyebilir misin?
- Bana ondan bahseder misin?

Can you tell me about her?

- Bana onlar hakkında söyleyebilir misin?
- Bana onlardan bahseder misin?

Can you tell me about them?

- Tom hep Mary'den bahseder.
- Tom her zaman Mary hakkında konuşuyor.

Tom is always talking about Mary.

Gerçek aşk hayaletler gibidir, herkes ondan bahseder ama az sayıda insan görmüştür.

True love is like ghosts, which everybody talks about but few have seen.

- Herkes ondan iyi şekilde bahseder.
- Herkes onun hakkında iyi şeyler söylüyor.
- Herkes onun hakkında iyi konuşur.

Everybody speaks well of her.