Translation of "Başarısızlığa" in English

0.014 sec.

Examples of using "Başarısızlığa" in a sentence and their english translations:

Başarısızlığa hoşgörü göstermiyoruz.

We do not tolerate failure.

Başarısızlığa müsamaha göstermiyoruz.

- We do not tolerate failure.
- We don't tolerate failure.

Başarısızlığa tahammül göstermeyeceğim.

I won't tolerate failure.

Sporda, başarısızlığa yer yok.

In sports, there is no room for failure.

Tom bizi başarısızlığa uğratmayacak.

Tom won't fail us.

Sizin çabalar başarısızlığa mahkumdur.

- Your efforts are doomed.
- Your efforts are condemned to failure.

Tom başarısızlığa alışkın değildi.

Tom wasn't used to failure.

Planınız başarısızlığa uğramaya mahkum.

Your plan is bound to fail.

Sami'nin projesi başarısızlığa mahkûm.

Sami's project is doomed to failure.

Tekrar ve tekrar başarısızlığa uğradım.

I fail over and over and over again.

Başarısızlığa uğramış devrimler çabucak unutulur.

Defeated revolutions are forgotten quickly.

İngiliz Ordusu Dunkirk'te başarısızlığa uğradı.

The British Army was stranded at Dunkirk.

Bu başarısızlığa ne sebep oldu?

What caused that failure?

Plan başından beri başarısızlığa mahkum edildi.

The plan was doomed to failure from the start.

Başarısızlığa müsamaha göstermediğimizin farkında olman gerekir.

You should be aware that we do not tolerate failure.

Toplam dürüstlüğe dayalı bir ilişki başarısızlığa mahkûmdur.

A relationship based on total honesty is bound to fail.

Yazılım şirketi ekonomik durgunluk sürecinde büyük başarısızlığa uğradı.

The software company collapsed during the recession.

- Başarısızlığa uğramamak için çok çalıştı.
- Başarısızlık korkusuna sıkı çalıştı.

He worked hard lest he should fail.

Peki, gördüğümüz her şey Tesla'nın başarısızlığa mahkum olduğu anlamına mı geliyor?

So does everything we have seen mean that Tesla is a company doomed to failure?

Washington, İran’ı istila etmenin aşırı maliyetli olacağını ve muhtemelen başarısızlığa mahkum olacağını çok iyi biliyor.

Washington knows very well that invading Iran would be extremely costly and probably doomed to failure.

- Tom katmerli bir ezik.
- Tom ikidir kaybediyor.
- Tom iki seferdir başarısızlığa uğruyor.
- Tom iki kez mahkûm oldu.
- Tom iki kez hapse girdi.

Tom is a two-time loser.