Translation of "Bırakmamalısın" in English

0.004 sec.

Examples of using "Bırakmamalısın" in a sentence and their english translations:

Bebeği yalnız bırakmamalısın.

You shouldn't leave the baby alone.

İşleri yarım bırakmamalısın.

You shouldn't do things by halves.

Belki de işi bırakmamalısın.

Maybe you shouldn't quit.

Sorunları çözülmemiş olarak bırakmamalısın.

You mustn't leave your problems unsolved.

Yaptığı hileyi yanına kar bırakmamalısın.

You shouldn't let him get away with cheating.

Sen beni tekrar sınıfta bırakmamalısın.

You must not fail me again.

Okula gittiğinde kapıyı açık bırakmamalısın.

You must not leave the door unlocked when you go to school.

- Pencerelerini açık bırakmamalısın.
- Pencerelerinizi açık bırakmamalısınız.

You shouldn't leave your windows open.