Translation of "Pencerelerini" in English

0.004 sec.

Examples of using "Pencerelerini" in a sentence and their english translations:

- Tom pencerelerini kilitlemeden bıraktı.
- Tom pencerelerini açık bıraktı.

Tom left his windows unlocked.

Tom tüm pencerelerini kapatmalıydı.

- Tom should've closed all his windows.
- Tom should have closed all his windows.

Bu binanın pencerelerini temizlemek tehlikelidir.

It's dangerous to clean the windows of an apartment building.

Tom yatak odası pencerelerini açtı.

Tom opened the bedroom windows.

Menekşeler benim mutfak pencerelerini süslüyor.

The violets adorn my kitchen windows.

- Pencerelerini açık bırakmamalısın.
- Pencerelerinizi açık bırakmamalısınız.

You shouldn't leave your windows open.

Dükkan sahipleri pencerelerini tahta çakarak kapattılar.

Shopkeepers boarded up their windows.

Tom'a geceleyin pencerelerini açık bırakmamasını tavsiye ettim.

I advised Tom not to leave his windows open at night.

Hava güzel olduğu zaman, Tom her zaman pencerelerini açık bıraktı.

When the weather was nice, Tom always left his windows open.

Fırtına sırasında, güç gitti ve yağmur çiftlik evinin pencerelerini vurdu.

During the storm, the power went out and the rain battered the windows of the farmhouse.

İçeri gir ve kapılarını kilitle! Pencerelerini kapat! Sisin içinde bir şey var!

Get inside and lock your doors! Close your windows! There is something in the fog!