Translation of "Aynanın" in English

0.003 sec.

Examples of using "Aynanın" in a sentence and their english translations:

Aynanın kirini temizleyin.

- Clean the mirror.
- Clean the dirt off the mirror.

Aynanın önünde durdu.

- She stood before the mirror.
- She stood in front of the mirror.

Tom aynanın önünde durdu.

Tom stood in front of the mirror.

Tom aynanın önünde uyguladı.

Tom practiced in front of the mirror.

Bir aynanın önünde saçını fırçalıyordu.

She was brushing her hair in front of a mirror.

Aynanın altında iki gözlük vardı.

There were two glasses under the mirror.

Tom aynanın önünde saçını tarıyordu.

Tom was combing his hair in front of a mirror.

Tom aynanın önünde elbiselerini çıkardı.

Tom undressed in front of the mirror.

Sivilceleri aynanın önünde patlatmayı bırak.

Stop popping pimples in front of the mirror.

Tom aynanın önünde konuşmasını çalışıyor.

Tom is practicing his speech in front of the mirror.

Tom konuşmasını aynanın önüne uyguladı.

Tom practiced his speech in front of the mirror.

Mary aynanın önünde oturuyordu, saçını tarıyordu.

Mary was sitting in front of the mirror, brushing her hair.

Tom, konuşmasını aynanın karşısında pratik yaptı.

Tom practised his speech in front of the mirror.

Aynanın karşısına oturdum ve acı acı ağladım.

I sat before the mirror and wept bitterly.

Mary'yi, aynanın önünde oturup saçlarını fırçalarken gördüm.

I saw Mary sitting in front of a mirror brushing her hair.

- Tom ve Mary bir saattir aynanın karşısında duruyorlardı zaten.
- Tom ve Mary bir saat kadar aynanın karşısında duruyorlardı zaten.
- Tom ve Mary bir saattir aynanın önünde duruyor.

Tom and Mary have been standing in front of the mirror for an hour already.

Tablo, aynanın önünde saçlarını tarayan genç bir kadını gösteriyor.

The painting shows a young woman combing her hair before a mirror.