Translation of "Uyguladı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Uyguladı" in a sentence and their english translations:

Tom planı uyguladı.

Tom carried out the plan.

Yaraya bir bandaj uyguladı.

She applied a bandage to the wound.

O nihayet planı uyguladı.

At last, she executed the plan.

O sadece ceza uyguladı.

He just carried out the sentence.

Tom aynanın önünde uyguladı.

Tom practiced in front of the mirror.

Sami, Leyla'ya CPR'yi uyguladı.

Sami administered CPR to Layla.

Ilgi çekici bir deney uyguladı.

that actually inspired this presentation.

Kadın üç defa kürtaj uyguladı.

The woman practiced abortion three times.

Tom bütün gün ölçeklerini uyguladı.

Tom practiced his scales all day.

Pinochet askeri bir diktatörlük uyguladı.

Pinochet applied a military dictatorship.

O, sınıfta öğrendiğini deneyde uyguladı.

She applied what she had learned in class to the experiment.

Mary konuşmasını ayna önünde uyguladı.

Mary practiced her speech in front of the mirror.

Leyla suçu dikkatlice planlayıp uyguladı.

Layla carefully planned and executed the crime.

Tom konuşmasını aynanın önüne uyguladı.

Tom practiced his speech in front of the mirror.

- Tom planını uyguladı.
- Tom planını gerçekleştirdi.

Tom carried out his plan.

Tom iltihaplı yarasına bir kurutucu ajan uyguladı.

Tom applied a drying agent to his weeping wound.

Disiplini uyguladı ve talep edilen malzemelerin ödenmesini sağladı.

He enforced discipline, and made sure requisitioned supplies were paid for.

ABD, Maduro ve hükümetinin üyelerine mali yaptırımlar uyguladı

The US imposed financial sanctions on Maduro and members of his government.

Tom sigarayı bırakmasına yardımcı olmak için hipnoterapi uyguladı.

Tom underwent hypnotherapy to help him give up smoking.

- Sami sonuna kadar İslam'ı uyguladı.
- Sami İslami görevlerini eksiksiz yerine getiriyordu.
- Sami İslami vecibelerini eksiksiz yerine getiriyordu.

Sami practised Islam to its fullest.

Birliklerin komutanlığı da vardı . Eski eğitim hocası Soult, sıkı bir disiplin uyguladı ve adamlarını sıkı bir şekilde eğiterek

Soult, the old drill instructor, imposed strict discipline and trained his men hard, earning