Translation of "Yavaşça" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Yavaşça" in a sentence and their arabic translations:

Yavaşça

برفق،

Aşağıdan yavaşça.

ببطء، من الأسفل.

Yavaşça ve sessizce.

‫بهدوء وسكون!‬

Yavaşça uzaklaşmamı söyledi.

‫تملي عليّ أن أتراجع بروية.‬

Yavaşça hayatını kaybediyor

‫إنها تحتضر ببطء فحسب‬

Tom yavaşça yürür.

توم يمشي ببطئ.

Koşma, yavaşça yürü.

- لا تركض، بل امش على مهلك.
- لا تركضي، بل امشي على مهلك.

- Mary Japonjayı yavaşça konuştu.
- Mary yavaşça Japonca konuştu.

تحدثت ماري باليابانية ببطئ.

Ve yavaşça gözlerinizi kapatabilir

و الآن أغلقوا أعينكم برقة

Kedi yavaşça fareye yaklaştı.

- إقتربت القطة من الفأر بحذر.
- إقتربت القطة ببطأ من الفأر.

Sami yavaşça hareket etti.

كان ساني يتحرّك ببطؤ.

Ve aynı zamanda yavaşça uzaklaşıyor.

‫وفي الوقت نفسه، تبتعد تدريجيًا.‬

Banyo yapıyormuş gibi sıcaklık yavaşça artırılmalı,

‫ورفع الحرارة كما لو أنك تحظى بحمام ساخن‬

Yani yavaşça uzaklaşan bir kaya gibi.

‫لذا تبدو وكأن الصخرة تتحرّك ببطء.‬

Dedektiflik gibi. Tüm ipuçlarını yavaşça topluyorsun.

‫الأمر أشبه بأن تكون محققًا.‬ ‫وعليك جمع كل الأدلّة معًا بروية.‬

Alzheimer hastalığı yavaşça ve hissedilmeden oluşur.

الزهايمر مرض يحصل ببطئ وبدون الشعور به

Elimi bırakacağını düşünerek yavaşça yüzeye hareket ettim.

‫لذا دفعتها برفق نحو السطح،‬ ‫معتقدًا أنها ستبتعد عن يدي.‬

Yavaşça ve sessiz! Leşler hayatta kalmakta işe yarar.

‫بهدوء وسكون.‬ ‫الجثة شيء جيد لمن يريد البقاء،‬

Acaba buna bakmaya değer mi? Yavaşça ve sessiz.

‫تُرى هل هذا يستحق الفحص؟‬ ‫هيا نذهب لإلقاء نظرة!‬

Rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar. Siyah gergedan nüfusu yavaşça artmakta.

‫حشدًا لا يحب الإزعاج.‬ ‫تزداد أعداد وحيد القرن الأسود ببطء.‬

Sonra, alttaki kollardan iki tanesi yavaşça hareket ediyor.

‫وبعد ذلك،‬ ‫يتحرّك اثنان من أذرعها السفلية ببطء،‬

Çok kötü hareket ediyordu. Yavaşça, çok zayıf şekilde.

‫كانت تتحرّك بشكل سيئ جدًا وببطء وضعف شديد.‬

Kolu yavaşça büyüdükçe, öz güvenini de geri kazandı.

‫ثم رويدًا رويدًا، مع نمو الذراع،‬ ‫استعادت ثقتها بنفسها.‬

Tom yavaşça gözlerini açtı ve ardından Mary onu ​​öptü.

فتح توم عيناه ببطء ومن ثمّ قبّلته ماري.

- Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
- Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?

أيمكنك أن تتحدث ببطئ من فضلك؟

Disiplinli ve iyi organize olmuş durumdalar, yavaşça savaşın çizgisini kaba kuvvetle çevirmek üzereler.

بفضل إنضباطهم وتنظيمهم، تمكنوا ببطء من قلب الموازين بقوة شديدة