Translation of "Yavaşça" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Yavaşça" in a sentence and their japanese translations:

Yavaşça

やさしく

Yavaşça ve sessizce.

静かにな

Yavaşça uzaklaşmamı söyledi.

‎ゆっくり後退した

Yavaşça hayatını kaybediyor

‎やがて力尽き

Tom yavaşça yürür.

- トムはゆっくり歩く。
- トムは歩くのが遅い。
- トムは足が遅い。

Kapı yavaşça açıldı.

ドアがゆっくりと開いた。

Yavaşça gözlerini kapadı.

彼女は静かに目を閉じた。

Yavaşça ayağa kalktı.

彼はゆっくり立ち上がった。

O yavaşça ilerledi.

彼はゆっくりと前進した。

O, yavaşça ilerledi.

彼女はゆっくりと前進した。

Yavaşça adını tekrarladı.

彼女は自分の名前をゆっくりと繰り返した。

Hastalığını yavaşça atlatıyor.

彼の病気は徐々に快方に向かっている。

Koşma, yavaşça yürü.

走るな、ゆっくり歩け。

Kapıyı yavaşça açtım.

私はドアをゆっくりと開けた。

Kız yavaşça yürüdü.

少女はゆっくりと歩いた。

- Mary Japonjayı yavaşça konuştu.
- Mary yavaşça Japonca konuştu.

メアリーは日本語をゆっくりと話しました。

Ve yavaşça gözlerinizi kapatabilir

軽く目を閉じて

Bill omuzumu yavaşça vurdu.

ビルは私の肩をぽんとたたいた。

Yavaşça kapıya doğru yürü.

ドアまでゆっくり歩きなさい。

Kör adam yavaşça yürüdü.

その目の見えない男の人はゆっくりと歩いた。

Kedi yavaşça fareye yaklaştı.

- その猫はゆっくりとねずみに近づいた。
- 猫はゆっくりとネズミに近づいた。

Hasta, dudaklarını yavaşça kımıldattı.

病人は唇をかすかに動かした。

O, yavaşça benden uzaklaştı.

彼女は僕からゆっくり離れていった。

O, günlüğünü yavaşça kapattı.

彼女はゆっくりと日記帳を閉じた。

Kaymamak için yavaşça yürüdü.

彼女はすべらないようにゆっくりと歩いた。

O, basamakları yavaşça tırmandı.

彼は階段をゆっくりと上がった。

O, mektubu yavaşça okudu.

彼は、その手紙をゆっくりと読みました。

Geniş nehir yavaşça akar.

幅の広い川はゆっくりと流れる。

Ve aynı zamanda yavaşça uzaklaşıyor.

‎ゆっくりと移動していく

Hava boşalırken balon yavaşça indi.

空気が抜けるにつれて風船は徐々に降りてきた。

Ordu nehir boyunca yavaşça ilerledi.

その軍隊は川を渡ってゆっくりと前進した。

O, tepeye doğru yavaşça sürdü.

彼は車でゆっくりと丘を登っていった。

Sisli ormanda yavaşça gözden kayboldu.

- 彼女はゆっくりと霧のかかった森の中へ消えていった。
- 彼女は霧の立ち込めた森の中へゆっくりと消えていった。

Lütfen onu yavaşça tekrarlar mısın?

- もう一度ゆっくりお話しください。
- もう一度ゆっくりお話しいただけますか?

O, kapı tokmağını yavaşça çevirdi.

- 彼女はゆっくりとドアの取っ手をまわしました。
- 彼女はゆっくりとドアノブを回した。

O benim omzuma yavaşça vurdu.

彼は私の肩をぽんとたたいた。

Biz yol boyunca yavaşça yürüdük.

私たちは道路に沿ってゆっくり歩いた。

O, caddeden aşağıya yavaşça yürüyordu.

彼はゆっくりと通りを歩いていた。

Güneş ufkun altında yavaşça battı.

- 太陽はゆっくりと地平線の下に沈んでいった。
- 太陽はゆっくりと地平線の向こうに沈んでいった。
- 太陽はゆっくりと地平線に沈んでいった。

O, yavaşça sıcak kahveyi yudumladı.

彼は熱いコーヒーをゆっくりすすった。

Onun omuzuna yavaşça vurduğunu gördüm.

私は彼が彼女の肩をたたくのを見た。

Tom yavaşça Mary'ye doğru yürüdü.

トムはゆっくりとメアリーの方へ歩いていった。

Banyo yapıyormuş gibi sıcaklık yavaşça artırılmalı,

少しずつ温度を上げる

Yani yavaşça uzaklaşan bir kaya gibi.

‎岩が のそのそ動くんだ

Dedektiflik gibi. Tüm ipuçlarını yavaşça topluyorsun.

‎探偵のように ‎手がかりをつなぎ合わせる

Bebeği uyandırmaktan korktuğum için yavaşça yürüdüm.

赤ちゃんの目を覚まさないように、そうっと歩いた。

Yaşlı hanımefendi tepeye kadar yavaşça yürüdü.

その老婦人はゆっくりと丘を歩いて登った。

O dikkatli değil ama yavaşça sürer.

彼女の運転は、注意深いのではなくて、のろいのだ。

O, çocuklar izleyebilsin diye yavaşça yürüdü.

彼はその子供がついてこられるようにゆっくり歩いた。

- Büyükannem yavaş konuşur.
- Anneannem yavaşça konuşuyor.

祖母はゆっくり話す。

O yavaşça yürüdü böylece çocuklar yetişebildi.

彼はその子供がついてこられるようにゆっくり歩いた。

O gece yavaşça onun tenini okşadım.

あの夜、彼女の肌を優しく撫でていた。

Elimi bırakacağını düşünerek yavaşça yüzeye hareket ettim.

‎ゆっくり海面へ向かい ‎彼女を離そうとした

- Gökyüzü yavaş yavaş bulutlandı.
- Gökyüzü yavaşça bulutlandı.

空がだんだん曇ってきた。

- Yarışı yavaşça bitirdi.
- Yarışı yavaş yavaş bitirdi.

ゆっくり彼はゴールインした。

- O, yavaşça yürüyor.
- Ağır yürür.
- Yavaş yürür.

彼はゆっくりと歩く。

- Yavaşça acele et.
- Yavaş yavaş acele et.

ゆっくりと急げ。

Yavaşça ve sessiz! Leşler hayatta kalmakta işe yarar.

静かにな 死がいは いい食料だ

Acaba buna bakmaya değer mi? Yavaşça ve sessiz.

見てみようか 行くぞ

Rahatsız edilmekten hoşlanmıyorlar. Siyah gergedan nüfusu yavaşça artmakta.

‎邪魔者は許さない ‎クロサイの数は ‎回復しつつある

Sonra, alttaki kollardan iki tanesi yavaşça hareket ediyor.

‎その下では2本の足が ‎うごめいている

Çok kötü hareket ediyordu. Yavaşça, çok zayıf şekilde.

‎かなり衰弱し 動きは遅く ‎体を引きずっていた

Kolu yavaşça büyüdükçe, öz güvenini de geri kazandı.

‎腕が伸び ‎彼女に自信が戻った

Hızla ve yavaşça gelişen yetenekler vardır, değil mi?

能力には早く上達するものとゆっくり上達するものがありますよね?

İnekler; uzun, yeşil çimenlerin arasından çok yavaşça hareket ediyorlardı.

牛は背の高い緑色の草の中をゆっくり動いていました。

Tepenin üstünde bir mahzen kazıldı ve onlar evi yavaşça yoldan tepeye taşıdılar.

皆は丘の上に地下を掘り、丘の上に家をうごかしました。

- Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
- Daha yavaş konuşabilir misiniz?
- Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?
- Biraz daha yavaş konuşur musun?
- Lütfen biraz daha yavaş konuşur musun?

もう少しゆっくり話していただけませんか。