Translation of "Atıp" in English

Ekmeği atıp kendi deneyebilir.

He can push the toast off the table and try it for himself.

Dan çığlık atıp bağırıyordu.

Dan was screaming and yelling.

Tom çığlık atıp ağlıyordu.

Tom was screaming and crying.

Leyla çığlık atıp ağlamaya başladı.

Layla just started screaming and crying.

Havlu atıp pes ettiğini söyledi.

He threw his hands up into the air and said that he gave up.

Tom ilaçları tuvalete atıp sifonu çekti.

Tom flushed the drugs down the toilet.

Asla ilaçları tuvalete atıp sifonu çekme.

- Never flush medicines down the toilet.
- Never flush drugs down the toilet.

Eski yastığımı atıp yeni bir tane aldım.

I threw away my old pillow and bought a new one.

Tom bacak bacak üstüne atıp oraya oturdu.

Tom sat there with his legs crossed.

Sami, Leyla'nın fotoğraflarını tuvalete atıp sifonu çekti.

Sami flushed Layla's pictures down the toilet.

Çünkü siz onları öylece sokağa atıp şöyle diyemezsiniz:

Because you can't just throw them out into the street, and say,

Bir tane daha çubuk atıp nereye gittiğine bakalım.

Let's just throw another glow stick and see what it goes into.

Cesur şövalye ileri adım atıp bayanın elini öper.

The brave knight steps forward and kisses the lady on the hand.

Tom'u son gördüğümde bir şey hakkında atıp tutuyordu.

The last time I saw Tom, he was ranting about something.

Sami her şeyi bir kenara atıp Leyla'ya odaklandı.

Sami cast everything else aside and focused on Layla.

Bu ipi karşıya atıp onu bir yarığa sıkıştırmayı deneyeceğiz.

And we'll try and get the line across and get it to jam in a crevice.

- Tom çığlık atmaya ve bağırmaya başladı.
- Tom çığlık atıp bağırmaya başladı.

Tom started screaming and yelling.

Tom o onu öpmeye çalışırsa Mary'nin ona tokat atıp atmayacağını merak ediyordu.

Tom wondered if Mary would slap him if he tried to kiss her.

- Tom bir basamağı ıskalayıp merdivenlerden aşağı düştü.
- Tom adımını boşa atıp merdivenlerden aşağı yuvarlandı.

Tom missed a step and fell down the stairs.

- Merdivende bir adımı kaçırdım ve korkarım ayak bileğimi burktum.
- Merdivende adımımı boşa atıp ayak bileğimi burktum maalesef.

I missed a step on the stairs and I'm afraid I sprained my ankle.

Tom bu aralar çiğ vegan beslenmeye başlamış. İnsanlara bunun ne kadar süper bir şey olduğu konusunda devamlı atıp tutuyor.

Tom's recently started a raw vegan diet, and regularly gets on his soapbox to tell people how great it is.