Translation of "Araştırmak" in English

0.005 sec.

Examples of using "Araştırmak" in a sentence and their english translations:

Duyguları araştırmak çok zordur

It's really hard to study feelings and emotions,

Bunu tekrar araştırmak istemiyorum.

I don't want to go through this again.

Bu konuyu araştırmak istiyorum.

I want to investigate this matter.

Yani bir şeyi araştırmak imkânsız.

so it's impossible to research anything.

İstihdamı araştırmak için Tokyo'ya geldi.

He came to Tokyo in search of employment.

Yöntem, gerçeği araştırmak için vazgeçilmezdir.

Method is indispensable for investigating the truth.

FBI, cinayeti araştırmak üzere getirildi.

The FBI was brought in to investigate the murder.

Araştırmak için hiçbir şey yok.

There's nothing to investigate.

Biz bunu etraflıca araştırmak zorundayız.

We have to thoroughly investigate it.

Sivrisineklerin şarkılarını nasıl yaptıklarını araştırmak istedik.

So we want to investigate how the mosquitoes make their song.

Yakında yaşayan çiftçi araştırmak için geldi.

The farmer that lived nearby came to investigate.

Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.

A committee has been set up to investigate the problem.

Polis konuyu araştırmak için söz verdi.

The policeman promised to investigate the matter.

Bu tür şeyleri araştırmak benim işim.

It's my business to investigate such things.

Onlar kazanın nedenlerini araştırmak için anlaştılar

They agreed to look into the causes of the accident.

Biz bir cinayeti araştırmak için buradayız.

We're here to investigate a murder.

Hükümet, sorunu araştırmak için bir komite kurdu.

The government has set up a committee to look into the problem.

Her odayı dikkatlice araştırmak için zamanımız yok.

We don't have time to search every room carefully.

Onu araştırmak için bize bir şans verin.

Give us a chance to investigate it.

Özel dedektifler tuhaf davaları araştırmak için kiralanırlar.

Private detectives were hired to look into the strange case.

Hükümet kazayı araştırmak için bir komite atadı.

The government appointed a committee to investigate the accident.

Yetenekli dedektif trajedinin nedenini araştırmak üzere atanmıştır.

The capable detective was assigned to investigate the cause of the tragedy.

Türk tarihini çağdaş sosyal bilim anlayışı ile araştırmak

To investigate Turkish history with contemporary social science understanding

Bunu araştırmak için gerçekten daha fazla zaman istiyorum.

I'd really like more time to research this.

- O sorunu araştırmak zorundasın.
- O sorunu incelemek zorundasın.

You have to investigate that problem.

Amacım Emmet'in teorisinin biyolojiye olan etkisini araştırmak değildir.

It is not my purpose to investigate the impact of Emmet's theory on biology.

Bu konuyu araştırmak için ta fizana kadar gitmeye gerek yok

no need to go to physics to investigate this issue

Sami garip bir ses duydu ve araştırmak için dışarı çıktı.

Sami heard a weird noise and went out to investigate.

Hey! Burada Uygurca konuşan bir Amerikalı var. Bilgisayarını araştırmak için çabuk buraya gel.

Hey! There's an American who speaks Uyghur here! Hurry up and get over here to inspect his computer!