Translation of "Fbi" in English

FBI çağrıldı.

The FBI was called in.

- FBI ajanıyız.
- Biz FBI ajanıyız.
- Bizler FBI ajanıyız.
- Biz FBI'dan geldik.

We're FBI agents.

FBI için çalışıyorum.

I work for the FBI.

- Tom, FBI için çalışıyor.
- Tom, FBI için çalışır.

Tom works for the FBI.

- FBI Tom'un telefonuna hat çekti.
- FBI Tom'un telefonunu dinlemiş.

The FBI tapped Tom's phone.

O, bir FBI ajanıdır.

He is an FBI agent.

Sabu, FBI muhbiri çıktı.

Sabu turned FBI snitch.

Tom bir FBI ajanıdır.

Tom is an FBI agent.

FBI dahil oldu mu?

Was the FBI involved?

Tom bir FBI muhbiridir.

Tom is an FBI informant.

Tom FBI tarafından sorgulandı.

Tom was questioned by the FBI.

Ben bir FBI ajanıyım.

I'm an FBI agent.

Sami, FBI tarafından sorgulanıyor.

Sami is being interviewed by the FBI.

FBI soruşturmada aktif bir ortaktı.

The FBI was an active partner in the investigation.

FBI, cinayeti araştırmak üzere getirildi.

The FBI was brought in to investigate the murder.

Tom FBI için bir muhbir.

Tom is an informant for the FBI.

Tom aslında FBI için çalışıyor.

Tom is actually working for the FBI.

Neden FBI Tom'un evine baskın yaptı?

Why did the FBI raid Tom's house?

Tom bir FBI operasyonunda suçüstü yakalandı.

Tom was caught red-handed in an FBI sting operation.

Bil diye söylüyorum, ben bir FBI ajanıyım.

Just so you know, I'm an FBI agent.

FBI, yerel Ku Klux Klan grubuna sızdı.

The FBI infiltrated the local Ku Klux Klan group.

Polis ve FBI birkaç ipucunu takip etti.

The police and the FBI pursued several leads.

Tom çocuk kaçırmaktan dolayı FBI tarafından aranıyor.

Tom is wanted by the FBI for kidnapping.

FBI, dolandırıcılık yüzünden Leyla'yı ev hapsinde tuttu.

The FBI had Layla under house arrest for fraud.

Sami, FBI ile temas kurmaya karar verdi.

Sami decided to contact the FBI.

Tom FBI tarafından manipüle edildiğinin gittikçe farkına vardı.

Tom became increasingly aware that he was being manipulated by the FBI.

FBI Dan'ı tutuklamaya çalıştı ama o kaçmayı başardı.

The FBI tried to apprehend Dan, but he managed to escape.

Dan FBI tarafından neredeyse iki ay gözaltına alındı.

Dan was detained by the FBI for almost two months.

Teğmen Dan Anderson örneği test için FBI laboratuvarına gönderdi.

Lieutenant Dan Anderson sent the sample to the FBI lab for testing.

Verimli bir FBI ajanı görevlerini yürütme hakkında bir şey söylemiyor.

An efficient FBI agent does not make any bones about carrying out his duties.

FBI, Matt Brown adında bir İngiliz diplomatın üzerinde gözetim gerçekleştirdi.

The FBI conducted surveillance on a British diplomat named Matt Brown.

FBI ajanları 2 hafta boyunca Tom'un evini kontrol altında tuttu.

FBI agents staked out Tom's house for 2 weeks.

Yerel polis ve FBI kaçakları yakalamak için bir araştırma planı hazırladı.

The local police and the FBI formulated a search plan to capture the fugitives.